0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1183
Okunma

Biz cefalarda sen sefalardasın
Güzün harman vakti bitmekte
Kış kapının dibinde devranında
Sonbahar akşamları kir içinde
Ekim Kasım derken Aralık
Bir tutam sır kalsın sinende
Halin perişan yüzün nevşende
Pırıl pırıl olsun gözlerin neşende
Yaz geçsin kış gelsin ne olur
Rüzgâr vınladığında yapraklar
Dökülür bir bir yerlere vaktinde
Zaman akmakta su durmaz
Hayat dönük yaşam kurnaz
Kar yağdığında kasvet çöker
Hüzün yaşarsın mutlu günlerinde
Aşk meşk bir an durgunluğunda
Dayandığın ağaçlar kuruduğunda
Huşu içinde bir duman yükselir
Daralan nefesin gırtlak kurutur
Hissiyatın acısıyla kıvrandığında
Özlemle baktığın bulut bile unutur
Toprak üstüne her atıldığında
Kuzey rüzgârı yosun tutturur
Silinse de mermer mezar taşı
Üç gün sürer hasret gözyaşı
Geriye kalanlar sözde dimdik
Aşkın sırları işlenir şimdilik
Sızmaz özde kalanlar filmlik
Düğümlenir boğazına bir ilk
Her şey güzel at bir çimdik
Aşklar aşklar birer kirpik
Sözlerle olur ilmik ilmik
Son sözüm yeter artık
Dursun bu acılar son olsun
Yürek yanar koz gibi gül
Toz duman olmuş gönül
Akşam sevdasında düldül
Kara geceler sırıtmakta
Ansızın çullanacak belli
Ebediyet dergâhında meyler
Neyler bunlar neyler
Huriler melekler
El pençe olsun
Dizlerin kıvrak
Akarken zümrüttük
Raks eder kaş göz
Eller çırpışarak
Semadan aldığın o güzelliğin
Arşa varacak mı? Bakalım
Dillendiğin diller susacak mı?
Kum misali çakıllar sümbül
Kıvrılmış saçların lüle
Ne dalgalar alır ne de tufan
Açık değil mi? Hayatın
Ayan beyan dur artık
Etme sende bana kötü kelam
Sen bana sallarsan elini
Karşılığı farzdır selam
Biter mi bu vusuller
Kenetlenen ellere kalan
Aşka küsmüş durgun liman
Ebediyete dek susmaz ezan
Silinmedikçe kalbimizdeki iman
Sinir krizleri içindeyim bazan
Suskunluğum kızgınlığımdır
Depreşince içim olur hazan
Dönek kurşuna olurum kurban
Haremimde gurbet olsun kuzum
Geçmediyse nazım sözüm
Eşheedü’dür nadan olan kelam
Bir şey kalmaz okununca selam
Zekeriya ÇAVUŞ
Teaching Assistant Researcher, Writer
[email protected]
Düzce 20.09.2012 – 00.56