4
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
847
Okunma

Tanrının elinde var olup,
Dünyalık heveslere
Bel bağlamış
Aciz gölge...
Ayağa Kalk!
Azabın, kanını ısıtan
Kötü kuvvete karşı
Eğildiği gün başlamadı mı?
Hırs; Nefsinde aç köpekler gibi ulurken
Sabrı beşiğinden koparıp,
Zevk denizine yolculuk eden
Sen değil misin? ardına bakmadan.
Her gece mahşeri unutup
Tanıdık, öfkeli bir sesten,
Emir almadın mı ?
içindeki nefreti kusarak.
Gözlerinin önüne getir
Ve uzun, uzun düşünmeye başla,
Zahmetin gözyaşıyla yıkanmış
Bu vicdanı,
Senden başka kim boğabilir
Onu günah çukurunda.
Soruyorum;
Cehaletine doğru hükümleri giydirmek
Gam’a kedere yüz çevirmek değil midir?
Gönül; zamanın kılıcından
Çekip almasın mı ?
Yitip giden gençliğini.
Ruhunu okşayan
Güzel ve narin akşamlar,
Sabaha temiz bırakmasın mı
Göz bebeklerini yormadan.
Öyle ki;
Hayat sevgiye sarıldıkça
Kader belki de,
Güzel günleri akışına bırakacak
Seni mutlu etmek için.
Bütün saçma sapan tutkuları bitir
Ayıl artık tutunduğun
O yoksul uykulardan.
Aşk saatini kurmaya başla,
Bırak gözlerin
Yine eskisi gibi maviyle kamaşsın
Karasından ayrılıp,
Çok geç değil
zaman senden eskisi gibi tertemiz,
SAF BİR BAKIŞ ATMANI BEKLİYOR
HADİ NE DURUYORSUN HALA ......
AĞLAYAN NİSAN
5.0
100% (3)