Bu defa bir şâir/yazara Yazmayıp resmedene Bana öykü okutana Sihirli bir kaleme Aynur Engindeniz’e
Günler boyu düşündüm, bir karar veremedim Aynur Engindeniz’i nasıl anlatsam? Diye Seni îzah edecek sözcükler deremedim Kalemim zangır zangır titriyor bilmem niye? Ya yazdıklarım eksik kalır mı? Kaygısından Ya yaptığın işlere ve sana saygısından
Şiir bölümündeydim, bakmazdım aşağıya Yazdığın öykülerle beni tek sen indirdin En son orta okulda göz süzdüm "kaşağı" ya Yeniden nesirlerle düş atına bindirdin Çocuk misâli daldım hayaller âlemine Sihirli midir nedir? Hayrânım kalemine.
Dayak yiyen bir kadın, polisten kaçan zanlı Kare kare geçiyor gözlerimin önünden Sanki mekânlar gerçek, sanki insanlar canlı Farkın farkediliyor bakınca bu yönünden Bak işte tam karşımda oturuyor bir nine Burnundaki sineği kovmakla meşgul yine!
Çekirdek çitlemekte balkonda şuh bir kadın Boşalan kabukları aşağıya atmakta Bağırmakta bir çocuk, "teyze ne senin adın?" Cevap yok, kızmış belli, kaşlarını çatmakta Desem de öykülerin aslâ edilmez târif Demek istediğimi anlamıştır her ârif
En iyisi bitirmek, bana bir hâlolacak Unutma birgün adın târihe mâlolacak.
Sevgili Aynur! Eğer Edebiyatdefteri Türk edebiyatına bir yazar armağan edecekse bana göre bu sensin. Ve sen inanmasan da ben yineliyorum. Bizim çocuklarımız senin kitaplarınla büyüyecek.
3ağustosikibinon2.
.
Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Size Katılıyorum Aynur da gerçek bir yetenek var ve bende torunlarımın onun öykülerini okuyarak büyüyeceğini hayal ediyorum. Sevgiler yazara ve yazıya konu olan Yazara..
Şiirinizin tanıdık bir isme ithaf edildiğini görünce hemen girip bakayım dedim.Ve sizi,ekseriyetle şiirlerini, heceyle yazan bir kalem olarak bildiğimi de eklemek isterim buraya.
Burada, tam olarak mümkün olmasa da,bir-iki cümleyle izah etmek isterim hece şiirine olan bakışımı. Tabii Edebiyat Defteri sınırları içerisindeki hece şiirlerini kastediyor olacağımı da bilginize sunarım. Öncelikle, burada hececiler ile serbest şairler olmak üzere iki cema’atin (grup) bulunduğunu hepimiz biliyoruz.Başka da yok! Bununla birlikte, selamlar daha çok bu çerçeve dahilinde verilir. Buraya kadar anlaşılmayan pek bir sorun elbette ki yok.Peki neden bunları yazma ihtiyacı duydum ona gelelim arzu ederseniz;
Heceyle şiir yazmak ne kadar müşkül olduğunu söylemeye gerek var mı bilmiyorum;doğrusu şiir yazmak çok güç. Hakikaten çok meşakkatli yazmak eylemi.Hece şiirine dönelim:En basitini söyleyeyim; matematiksel zekâ gerektiriyor sosyal zekânın yanında. Bu şekilde yazanları da ayrıca kutlamak istiyorum.Ama hece şiirleri benden hep kaçtılar, kaçıyorlar da.Ben de bu şiirlerin peşinde hiç koşmadım doğrusu.Benden kaçtılarsa,bir bildikleri var dedim;kendimi böyle ikna ettim ancak. Okurken kendimi başıma silah dayamış gibi hissederim,o derece sıkarlar beni.Dediğim gibi yukarıda,bu kesinlikle beğenmediğim için değil,okuyamadığım içindir.Ve şuana kadar ya bir,ya da iki tane okumuşumdur. Bu da benim ayıbım olsun.Beni ilgilendirmez de diyebilirsiniz,saygıyla karşılarım,hiç sorun değil. Ama yazacaklarımın daha iyi anlaşılması selameti açısından yazma ihtiyacı duydum.
Ve bu şiir ve de buna benzer diğer şiirler.
Şöyle baktım isimlerine,bir çoğunun sitedeki önemli kişilere ithaf edildiğini gördüm.İçlerinde çok değer verdiğim bir isim de mevcut; hadi isim de vereyim:Sema Enci. Şu sonucu çıkarıyorum ben,değer verdiğiniz kalemleri ödüllendiriyorsunuz;çünkü en güzel armağanıdır şairlerin ithaf şiirler.Kişi hiç hiçbir zaman unutmaz bu yazılanları ve öyle özel hissederler ki kendilerini,yüzleri kızarırcasına duygulanırlar bunun karşısında. Ne deseler beyhude kalacağını da bilincindedirler. Diğer taraftan bakalım bir de,bu şiirleri okuyan bazı arkadaşlar da kendileri için beklemeye başlarlar.Belki de en doğal haklarıdır beklemek,bilemeyiz. Daha sonra da bunlardan ayrı olarak şu düşünce çıkar ortaya,eğer bazı arkadaşlar,sadece okuyup geçiyorlarsa şayet karşıya, yine anlarım,anlamalıyız; çünkü övgü dolu yorumlar yazsalar,bu sefer karşı taraftan,bak demek ki kendisi için yazılmasını istiyor o yüzden gidip o sayfa da soluklandı,soluklanıyor.Hadi canım bu kadar mı olur diyeceksiniz belki de,ama insan olduğumuzu ve insanın bazen böyle de bakabileceğini unutmamak gerekir.Bir nevi hayat felsefesi. Yoksa tabii ki bu emek karşısında ‘’işi şiir olan’’ arkadaşlar hiç kıskanmadan okurlar,duygularını yazarlar bu şiirlerinin altına.Yazanların da böyle bir düşünce olduğunu soracaksanız da şimdiden söyleyeyim:kesinlikle hayır.
Ve son, demişsiniz bu şiir.
Bu şiirden sonra O’na da yazmak istiyorum dediğiniz kişi yazacağınız şiiri hakketmiyor mu? Diye içimden gelen o soruyu yöneltsem kızar mısınız? Ya da soru olarak da algılamayın derim ve hatta soru işaretini atıyorum hemen .
Yanlış anlaşılmama umuduyla…
Harun Aktaş tarafından 8/4/2012 2:12:04 AM zamanında düzenlenmiştir.
Yazdığınız herşeyi doğru anladığımdan emîn olabilirsiniz, bu serîyi bitiriyorum, nedenlerinden biri de yorumunuzun içinde var zâten ve ben bunu bir düzyazıyla açıklayacağım, bana ne zaman yazacak diye bekleyen varsa onlardan özür dileyerek.
Ayrıca ben hece yazmaya çalışan birisiyim ama bir şiir âşığıyım, bu sebeple serbest hece ayırımı yapmam siz de farketmişsinizdir şiir ithaf ettiğim şâir dostların çoğu serbest yazan isimlerdir.
Yazdığınız herşeyi doğru anladığımdan emîn olabilirsiniz, bu serîyi bitiriyorum, nedenlerinden biri de yorumunuzun içinde var zâten ve ben bunu bir düzyazıyla açıklayacağım, bana ne zaman yazacak diye bekleyen varsa onlardan özür dileyerek.
Ayrıca ben hece yazmaya çalışan birisiyim ama bir şiir âşığıyım, bu sebeple serbest hece ayırımı yapmam siz de farketmişsinizdir şiir ithaf ettiğim şâir dostların çoğu serbest yazan isimlerdir.
Mustafa Hocam, dedim ama ben mahcup olurum. Kal gelir diye. Geldi. İnsan kendine ithafen yazılan şiire nasıl cevap verir bilemedim şimdi.
Siz boşuna tedirgin olmuşsunuz. Kaleminizin kaviliği herkesçe malum. Ben de çok fazla şiir okumam ama, bildiriler geldikçe kaçırmadığım şairlerdensiniz. Hecenin zorluğu ve güzelliğini en iyi yansıtanlardansınız.
Benim yazdıklarım ne kadar şiirdir, bilmiyorum. Aslında onlar da öykü sayılırlar hocam. Öyküler ise, bir alem. Yani nasıl desem, yazarken biri okuyacak diye yazmıyorsunuz. Oradasınız, duruyor ve olaya müdahale etmeden seyre dalıyorsunuz. Belki bir çalı, bir sinek, bir bulut formunda...Ortak bir bakış noktası yakaladığınız an, öykü diğerlerinin de gözünden geçiyor. Ama bunu başarabilmek -benim açımdan- her zaman mümkün olmayabiliyor.
Çocuklarımız kitaplarınızla büyüyecek dediniz...Bir bilseniz bu cümlenin içimdeki karşılığını. Sırf bu cümle bile beni deli gibi çalışmaya ve oturup ağlamaya sevkedebilir. Bu büyük bir onur, ama daha da büyük bir sorumluluk. Siz değerli edebiyatçı arkadaşalrım böyle söyledikçe aklıma eski bir reklam geliyor "Bırak bırak sevinsin gariban." Ben de bırakıyorum kendimi sevince:) Allah neylerse güzel eyler. Yapı itibariyle biraz aksi ve çokça duygu yoksunu bir amatöre büyük gelen sözlerdi dizeleriniz. Dost yaklaşımınız, edebi bakışınız sevindirdi ama işte utandım biraz. Daha birşey diyemeyeceğim bu yüzden hocam.
Çok teşekkür ederim, beni güzel dostların geçtiği kervandan ayırmadınız. Ya da kuyuda gökyüzünü seyreden Yusuf'u da kervana kattınız diyebilirim.
Çok çok teşekkür ederim. Bu sefer puan veremeyeceğim:) Etik olmaz. Saygılar hocam, gönülden, kardeşçe ve sağlam...
Sevgili Aynur. Sanırım bu şiir bu serînin sonu olacak, sebeplerini bir düzyazıyla açıklayacağım ama kısaca sana senin bir yazınla kısa bir açıklama yapayım. Sana yazdığım bu şiirin altından senin deyiminle bir palamut sürüsü geçti sessiz sedâsız ve insanların birbirinin başarısını çekemediği böyle bir ortamda bu seri için çabalamamın boş olduğunu anladım.
Ama bana göre sen bir hamsi değil yunussun, zamanla bunu herkes görecek.
Sevgili Aynur. Sanırım bu şiir bu serînin sonu olacak, sebeplerini bir düzyazıyla açıklayacağım ama kısaca sana senin bir yazınla kısa bir açıklama yapayım. Sana yazdığım bu şiirin altından senin deyiminle bir palamut sürüsü geçti sessiz sedâsız ve insanların birbirinin başarısını çekemediği böyle bir ortamda bu seri için çabalamamın boş olduğunu anladım.
Ama bana göre sen bir hamsi değil yunussun, zamanla bunu herkes görecek.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.