büyük adımların/adamların ufaldığı yerde başlar kıyamet
kendini bilmez ahvâl kuşandığında nedâmet
seyreldikçe çakıl taşları serden
dumanaltı bir cenk başlar yeniden...




harbin iyisi olmaz der büyükler
zayîat yaratılansa
hele insansa yırtılan
ne farkeder
ha beyazmış gömlek ha mavi
öldürmek haram değil mi
gömmek diri diri
senin her son dediğin üstelik
bilinen bir yaz(g)ının şimdiki zamanı değil mi!
madem her kalemin var bir sahibi
söylesene sen kimsin yalancı mehdi!


sevmekse ilk ibâdet
iliklenmek inanarak
bir ant içmedik mi hep beraber
hani, yaradılanı yaratandan ötürü sevmek
bak, neler kaybettik neler saparak
nebîden bile fazla bilerek
cahilleri put
alışkanlıkları da din yaparak!



suâl var elbet
ve bir köprüden bahis!
iyi de mübarek nedir elindeki metre nedir o bilet
sana mı kalmış milletin boyunu ölçmek!
bir tufan vakti var
hakk ile halk olacak bir gün mizan
inanırsın bir de sözümona
sır iken sur-u zaman
nedir o ağzındaki düdük
sana mı kalmış be adem
cahil aklınla müslüman klonlamak
iyi ki sana verilmemiş zatî kıyam
yoksa iki dudağının arasında kıyamet
kulla cehennem odunlamak!



hatır selam açık olmalı elbet, ülfet
tükenir diye korkma onlar subutî letâfet
onun bunun namazına orucuna laf ederken
hasetlik en büyük günah değil mi
gıybet, ölü eti yemek!


şerr-i cinayet dedikleri bu olsa gerek
ki; tükenmedi daha cahiliyye yapısı
saç uzunsa dede sakal uzunsa molla
okuman yok âlimsin
kitabın yok, ama nebîsin mübarek!
ibadetin ve hayrın gizli olanı makbul oysa
yoksa senin dinde, sonuna kadar açık değil mi tövbe kapısı !
be imansız
senin cehenneme direk diye yolladığın
yarın direk âlim olacak belki ne bilirsin
bir kap verilmiş sana da
sende herkes gibisin
istediğin gibi bildiğin gibi doldur
kraldan fazla kralcılar çökertir inancı
ve düşmanını düşmanına kırdırmaktır en iyi işi iblisin!



fitne, fesat, sen, ben, az çok
aç gözlülük, haset, en büyük kumar
elbet yazılacak kime ne verdin, kimi gördünse hâkir
sevgisizlik en büyük açlıkken
Mevlana en büyük tencere
en büyük örnek ’’Mekke’li bir fakir’’ değil mi
tahammül edememek en büyük ocak!
aza kanaat, olmayana sabır istenen
çokluk bereket değil, fazlalık da ganimet
ve o tas en çok başka azıklarla dolacak!..


her kul gibi
Hakkı kul da kendi hakkını kullanacak
kul hakkı yemeyecek
yalan söylemeyecek.
haram mal kullanmayacak Ahmet
elinden geleni koyacak tasına
sonra rahmet okuyacak, şefaat atasına!
ve bilecek kendini
o kuldur, o fanî, o sahipli
ve sahibi de pek rahmetli!




velhasıl
müslüman, böyle ol demeyecek
örnek olacak!




bizler faniyiz Rabb
sen sahip, bizler köle
insanız hata yapıyoruz işte
arada isyan ediyoruz sahibimize
-Râm-azan-
ama sen affedersin biliyoruz
çünkü öylesin her mevsim
çünkü şimdi ramazan!



/...büyük adamların ufaldığı yerde başlar kıyamet
Ey Şefaat ehli sen bize yardım et.../





ToprağınSesi




.