Aslım oğuz boyudur şehr-i Bayburt’ta ilim
Dede Korkut yurduna size selam getirdim
Güllüce köyündenim bunu böylece bilin
Dağ- taş- dere,tepeye düze selam getirdim

Ak saçlı anaların edepli bakışına
Gelinlik kızlarının muhabbet nakışına
Halayına barına Çoruh’un akışına
Baharına yazına güze selam getirdim

Minareden yükselen ezanın ahengine
Yeryüzüne kurulmuş bu Firdevs’in dengine
İcma - kıyas ve sünnet ferasette engine
Allah diyen dillerde hâza selam getirdim

Atalardan yadigâr yol gösteren öğüde
Cirit meydanlarında cirit atan yiğide
Âşıkların aşkına vakıf olan kağıda
Günde beş kez yer öpen dize selam getirdim

Merhum Dede Paşa’nın ihlâs ve irfanına
İrşadi’nin Hakk derken sızıldayan yanına
Aşk elinden biçâre Emrah’ın hicranına
Riyakârlık bilmeyen yüze selam getirdim

Koca şair Zihni’ye ağlar baba yurduna
Celali’nin aşkına Hicrani’nin derdine
Çobanın kavalına kuzusuna kurduna
Ehramıyla hâl olan kıza selam getirdim

Yetimin kapısını çağrılmadan çalana
Allah derken gül benzi titreyerek solana
Bamsı Beyrek misâli erlikle ad alana
Fakirin sofrasında tuza selam getirdim

Ahlat yüklü ağaca kuşburnunun içine
Nur yüzlü yaşlıların ağaran her saçına
Gurbet çıralarının hasret yüklü göçüne
Türklüğe yol gösteren ize selam getirdim

Kop dağında yükselen destanın heybetine
Baş koltukta savaşan Genç Osman gayretine
Gönül erenlerinin ışıklı himmetine
Bil cümle şühedaya öze selam getirdim

Bağda bülbül sesine lale-sümbül gülüne
Turnalara, kekliğe sazların bam teline
Tarlada çiftçisine esen seher yeline
Cemi cümle ozana söze selam getirdim

Kalbi bir irfanı bir Bayburt’taki birliğe
Ayrım gayrım bilmeyen sadakate dirliğe
Er yaşayıp er ölen ecdadımda erliğe
Vatan derdiyle yanan köze selam getirdim

Bilenler bilir beni mahlâsımdır Makberî
Aşka gönül vermişim doğduğum günden beri
Ancak ukba’da biter ruhumdaki zemheri
Bayrağa aşkla bakan göze selam getirdim

_______________Makberî….17/07/2012