10
Yorum
22
Beğeni
4,8
Puan
1716
Okunma
akışkan uzayın yağlı cesetleri
ödü mavidir sarı ışıkların
tizler tur atıyor karadelik ağ(z)ında
her yıldız, kara bir çarşafta inci gibi
boşluğumuza kanat takılmış,
gökçekimi çekiliyor meyhoşluğumuz
gözlerimizin kulağında big-bang sesleri
kop, soğu, humuslan sen ya venüs
yıldızların kayması,
uzayın akışkanlığındandır
biliyorum “değil, taş” diyecek birileri
çok oldu halbuki biz o taşlara yıldız diyeli
yıldız dediğin de zaten taş değil mi?
adem’in madenini deştik, grabendir bir kemiği
mağaraya açılır mı ki magmanın deli(li)ği
yerin içinde tohumla konuşuyor toprak, görüyorum
toprağa doyuyor, çatlıyor, cenine benziyor fasülye tanesi
toplu bir mezara rastlıyorum
mezar değil; jir u zer’in bedenidir diyor toprağın sesi
görüyorum
mumyalanmadan da korurmuş meğer aşk kendi kendini
mç-jir-fhrn
5.0
96% (22)
1.0
4% (1)