2
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1007
Okunma

Bir tutam gümüş var saçında, gecenin
Ve ben müptelası oldum
Beş hecenin ve iki kelimenin:
"Bahçeray’a kar yağıyor."
Bu zaviyeden bakıyorum
Bütün olaylara
Gözlerimin altında siyah kömür karası...
Bahçesaray...
Saray içinde bahçe,
Bahçe içinde açıklı bir şarkının terennümüdür,
Riyasız bakan gözlerin derinliğindeki
Vahim yalnızlık...
Yarı ömrünü çileye vermiş
Ve sûreti, asırlık derin çizgilerle dolu ihtiyardır
Dağların koynunda bacalar tüttüren,
Toprak damların altında
Kara kışa hüküm giyenler...
Bahçesaray
Saray içinde bahçe
Bahçe içinde
Muayyen bir aralıkta zuhur eder
Güneşin şavkını salıverişi
Daha sonra başlar
Dağların döşüne yaslanmış karın
Çığlı ve çığlıklı vazifesi
Yolların
Telefon tellerinin
Hayatın
Sesin, sedanın ve de ümidin
Kara, buza râm oluşudur
Ömrü vefa etmeyen
Sıcaklığı para etmeyen yaz mevsiminin
Bahçesaray
Yüzünde bir vadi yarığıdır
İhtiyar ömrünün alnındaki remzi
Sessizlik içinde bir çığlık koparır
Sesi sükût eder sonra
Aşamaz yüksekleri
Nihayet bulur
Bütün amudî yükselişleri
(Faruk GÜVEN-2006)
5.0
100% (4)