16
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1985
Okunma
Diye Diye
Aşkın ateşiyle yanan bir aşık
Ömrünü geçirir su diye diye
Seherde uyuyup yatmaz bir aşık
Çağırır mevlaya hu diye diye
Aşık aşk atına bindim bağırır
Bülbül oldum güle kondum bağırır
Aşık olan hergün yandım bağırır
İşte benim halim bu diye diye
Yoramoğlu hakka etmiş gümanı
Sevda yollarında bitmiş amanı
Figan yollarında ömrün zamanı
Onun‘çün dövünür tu diye diye
Aşık Yoramoğlu
1955 yılında Artvin ili, Şavşat İlçesi’nin, Tibet (şimdiki adı Cevizli) köyünde doğdu. Asıl adı Ahmet Yaran’dır. İlkokulu köyünde, ortaokulu Şavşat’ta, liseyi Kars’ta, yüksekokulu İstanbul’da tamamladı.
Aşıklık geleneğini ve halk şiirini küçük yaşlardan itibaren öğrendi. 14 yaşında gördüğü bir rüyada bade içtikten sonra şiir yazmaya ve bağlama çalmaya başladı. Rüyasında kendisine bade sunan 3 pir, Yoramoğlu soyundan geldiğinden dolayı bu adı mahlas olarak kullanması gerektiğini belirtti.
Özellikle köylerine gelip giden aşıkları dinleyerek ve zaman zaman onların da yardımlarını görerek geleneğe ilişkin bilgisini pekiştirdi. Ayrıca babasının dayısı Derviş İlyas’ın da Aşık Yoramoğlu’nun gelişmesinde etkisi oldu.
Hemen her konuyu işleyen Aşık Yoramoğlu’nun şiirleri değişik gazete, dergi ve araştırmalarda aktarıldı.
Artvin’de çeşitli ortaöğrenim kurumlarında öğretmenlik ve yöneticilik yapan Yoramoğlu, tanışıp dostluk kurduğu aşıklarla deyişmelerde bulundu. Ayrıca birçok radyo ve televizyon programına katılan Yoramoğlu, bir dönem de kendisi bir radyoda program hazırlayarak sundu.
Aşık Yoramoğlu, şiirlerinin bir bölümünü »Gönülden Gelenler« (1994) adlı kitapta topladı.
KAYNAK:© BeKa Sitesi
)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(-)(-)(-488-)(-)(-)(
Sevda dergahında garip dervişim
Geçiyor şu ömrüm hu diye diye
Sevdanın nehrinden içerken bade
Kalbini aşk ile yu diye diye
Sevda dedikleri içim de sızı
Dalıp da giderim ben bazı bazı
Sorana anlattım sevdiğim kızı
Benim sevdiğimse şu diye diye
Ne yazık sevdadan kaçamıyorum
Vuslat şerbetini içemiyorum
Ne yapsam güzelden geçemiyorum
Kara sevda işte bu diye diye
Sevdamız dolanır oldu dillerde
Hasretin çekerim gurbet illerde
Yanarım sahrada kızgın çöllerde
Sevdiğim bir yudum su diye diye
Sen varsın ey yar hayalde düşte
Alıcı kuş gibi bu sevda başta
İkrar ister isen söyledim işte
Seviyorum seni he diye diye
Dolandığım yerler,ormanlık,step
O al yanağımda gel bir defa öp
Neden kavuşmamız ertelendi hep
Yazı mı,kader mi, ne diye diye
Geçer mi Lüzumsuz gönlün efkârı
Biter mi yürekte sevdanın nar’ı
Ölümüne sevdim ben de o yari
Sende sevdiğini de diye diye
Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz
5.0
100% (12)