15
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
1142
Okunma
Gidersin
Yükseklerden uçan benim kaderim
Kanatsız da olsa uçup gidersin
Eğlen dertlerimi bir sana derim
Derdimi dinleyip kaçıp gidersin
Ben senin uğruna yandım yakıldım
Uçmak isteyince yere çakıldım
Kader ağlarına geldim takıldım
Bana inat diye geçip gidersin
Kanatsız kuş gibi süzülüyorum
Ak kağıt üstüne yazılıyorum
Gülüp oynamasam üzülüyorum
Ol feleğe inat göçüp gidersin
Kemal Yıldız derim ne idi suçum
Otuza gelmeden ağardı saçım
Bana yazılanlar bir başka biçim
Dertlerin dünyaya saçıp gidersin
Kemal Yıldız
1961 yılında Ardahan İli’nin, Göle İlçesi’nin, Tellioğlu köyünde doğdu. İlköğrenimini köyünde tamamladıktan sonra, »Cılavuz« olarak bilen Susuz Öğretmen Okuluna başladı. Bazı nedenlerden dolayı öğrenimini yarıda bırakarak ailesiyle birlikte 1975 yılında İstanbul’a göç etti.
1979 yılına kadar çeşitli işlerde çalıştı. Sesinin güzelliği ve türküleri kendine has bir biçimde yorumlayan Kemal Yıldız’ı 8-10 yıl kadar İstanbul’da sahneye çıktı ve gazinolarda türkü söyledi.
Şiirle ilgilenmeye okul yıllarında başladı. Yöre ozanlarını ve yöre türkülerini iyi bilen Yıldız, bağlama çalmayı da kendi kendine öğrendi. Zamanla aşıklık geleneğine bağlı olarak şiir ve türkülere yöneldi.
Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde birçok festivale katılan Kemal Yıldız’ın bugüne kadar Geçti Zaman (1997), Sevmedin mi (1999), Anadolu Gurbet Ezgileri (2002), Ben de Garibim (2004) adlı 4 tane albüm çalışması oldu
)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(-)(-)(-485-)(-)(-)(
Hele deli aşık bak şu haline
Sende bu Dünya’dan geçip gidersin
Bir canan elinden aşk şerbetini
Sen de herkes gibi içip gidersin
Binlere katladın bildiklerini
Kaydettin beynine gördüklerini
Ulu erenlerden aldıklarını
Işık isteyene saçıp gidersin
Şirk hata çıkmasın derken dilinden
Çevirirler doğru giden yolundan
Şu doymak bilmeyen nefsin elinden
Ardına bakmadan kaçıp gidersin
Dul,yetim,emekli maaşı düşük
Verdiği zam ise yılda bir kaşık
Bu lamba patlamış vermiyor ışık
Kapalı gözleri açıp gidersin
Şu yalan Dünya’da bu gurur niye
Rüşvetin adını koymuş hediye
Allah akıl vermiş kullansın diye
Kendi doğruların seçip gidersin
Görüşemez oldu babayla oğul
Maddeye verilir oldu hep meğil
Kıt’alar arası uzak yol değil
Baktım elden ele uçup gidersin
Bilirsin sararır dalda her yaprak
Tenin bile koca birazda yıprak
Ne yapsan Lüzumsuz gidişin toprak
Zamanın gelende göçüp gidersin
Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz
5.0
100% (15)