16
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
2140
Okunma
ÖZLEDİM
Edep bizim elde,yol bizim elde
Meclislerde tatlı sözü özledim.
Bahar bizim elde kış bizim elde
Serin serin geçen Yaz’ı özledim
Her an ediyorum ah-u amanı
Yıllar geçse elden kesmem gümanı
Şimdi bizim elin harman zamanı
Mahsülü bol olan güzü özledim
Yılmazoğlu gurbet elde eğlenmem
Gizli sırrım yad ellere söylemem
Bal şeker verse de yinede yemem
Sonbaharda kesilen kazı özledim.
Yener Yılmazoğlu
Şenlik diyarının (Toprağın) son yıllarda yetiştirdiği ve Aşık Şenlik kültürü ile yoğrulan “Anama layla” türküsüyle milyonların gönlünü feth eden Aşık Yener Yılmazoğlu,1958 yılında Ardahan’a bağlı Çıldır ilçesinde dünyaya geldi.Baba adı Medet Ana adı Sine,yedi çocuklu çiftçi bir ailenin çocuğu olan Yılmazoğlu ilk orta ve lise eğitimini Çıldır’da tamamladı.
Çocukluk yıllarında yöresinde uzun kış gecelerinde büyüklerinden sürekli Aşık Şenlik’e ait hikayeleri dinleyen Aşık Yılmazoğlu o yıllardan sonra şiir yazmaya başlar.
Yılmazoğlu liseyi bitirdikten sonra aşıklık sanatını en iyi şekilde icra etmek için bir çok aşığın yetişmesine vesile olan Kars’ta ki Merhum Çobanoğlu’na ait Aşıklar kahvesinde (Aşıklar okulu) saz çalıp söylemeye başlar.Usta-Çırak geleneğini esas alan Yılmazoğlu Ustası Merhum Murat Çobanoğlu’nun yanında kendi deyimiyle sekiz-dokuz (8-9) yıl çalıp söyler.
Kısa sürede bütün bölgede ve yurt’ta tanınır ve girdiği bir çok yarışmada ödül alır.Özellikle geçmişte Konya’da düzenlenen aşıklar bayramına daha sonra Kars’ta, Posof’ta ve Çıldır ilçesinde düzenlenen etkinliklerin hepsine katılmıştır.Düzenlenen festivallerin ve Batıda bulunan köy derneklerinin düzenlediği etkinliklerin aranan aşıkları arasında yerini almıştır.Gerek yurt içinde gerek yurt dışında (Almanya,Hollanda vs.) yöresini en iyi şekilde temsil etmiştir.Çıktığı televizyon ve radyo programlarında Çıldır’lı olduğunu her daim dile getirmiştir.
1985 yılında Çıldır’dan İstanbul’a göç eden Aşık Yılmazoğlu aşıkların sesi olabilmek ve bu kültürü tekrar canlandırmak için 1990 yılında Mesaj tv.de dört yıl “Kervan”adlı programı yaptı daha sonra Meltem tv.de on bir yıl “Sarı Tel” programını sundu.Halen Vatan tv.de programı (Sarı Tel) devam etmektedir.Yılmazoğlu bir anda Anadolu’dan göç eden gurbetçilerin sesi oldu.Aşık Yılmazoğlu yaptığı programlarda Aşıklarımızı ve aşıklık geleneğini ekranlara taşımıştır.Programda aşıklar düşüncelerini ve aşıklığa ait çeşitli havaları bazen de usta aşıklara ait havaları en iyi şekilde icra etmekteler.Kısacası yaptığı programlarla Aşıklık kültürünü tekrar yeni nesil’e tanıtmıştır.Aşıklık geleneğinin bir parçası olan Türkülü hikayeler anlatma konusunda da başarılı örnekler veren Yılmazoğlu kendi türkülerinin yanı sıra usta malı türküleri de genç kuşaklara aktarmıştır.
Aşık Yılmazoğlu ilk albümünü 1990 yılında “Ah İstanbul”u çıkardı daha sonra sırasıyla “Köyde Kaldı, Ben Anadolu’yum ve Anama Layla gibi büyük halk kitleleri tarafından bilinen ve sevilen eserlere imza attı.Toplam 13 albüm hazırlamıştır. Kendini sürekli geliştiren Aşık Yılmazoğlu “doksanlı yıllarda Anadolu kültürünü aşıklık geleneğini beyaz perdeye yansıtır”.Çekimleri kars’ta ve Ardahan’da yapılan “Bitmeyen Kin” ve”Güneşe Merdiven”filmlerinde baş rol oynar.Senaryosunu kendisinin yazdığı “Ozan”filminde (Önümüzdeki aylarda gösterime girecek) Anadolu ozanlarının yaşantısını en güzel şekilde yansıtmıştır.Ayrıca “Ah çekerim”adlı müzik albümün yönetmenliğini kendisi yaptı.Aşık Yılmazoğlu bir çok aşıkla da atışma yapmıştır.(Murat Çobanoğlu,Korkmaz İkan,Bayram Denizoğu vs.)
Aşık Yılmazoğlu yüzlerce şiir yazmıştır.Şiirlerinde Gurbet,özlem,sevgi vatan ve tasavvuf gibi çok çeşitli konuları şiirlerine yansıtmıştır.Şiirlerinde bazen Aşık Şenlik,Aşık Murat Çobanoğlu, ve Aşık Sabri Şimşekoğlu’nu görebiliriz. Aşık Yener Yılmazoğlu evli ve üç çocuk babasıdır.
*
)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(-)(-)(-486-)(-)(-)(
Gönül sevdi ise dertsiz olur mu
O yürekte ataş, közü özledim
Canan’ı görünce derdim kalır mı
Uğrun,uğrun bakan gözü özledim
Sular şırıl şırıl bahar ayımda
Balıklar oynayır akan çayımda
Bir çukur içinde şirin köyümde
Patika yolları, tozu özledim
Sokağın başında görününce yâr
Bu gönül nasılda olur bahtıyar
Lapa lapa yere iniyorken kar
Saçaklardan sarkan buzu özledim
Davarlar, nahırlar köye gelince
Sesleri karışır akşam olunca
Yavru anasını koşup bulunca
Oynaşan koyunu, kuzu özledim
Sılan var bilirim hayal düşünde
Tat kalmadı inan ekmek aşında
Çıkıpta yaylaya suyun başında
Kumpiri bandığım tuzu özledim
para vermez idik,süte, turşuya
Haftada bir gider idik çarşıya
Ödünç yumurta ver deyip komşuya
Çok bulunmayanı azı özledim
Ne güzel yetişir börülce bakla
Lüzumsuz bak neler gelmez ki akla
Ekin biçer iken, kosa, orakla
Yanık yanık çalan sazı özledim
Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz
5.0
100% (11)