5
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1190
Okunma

Bir ağaca yaslandım tren istasyonunda
Yapraklarını dökmüş, dalları üşüyordu
Bana teselli vardı rüzgârın ses tonunda
Kelimeler çiğ gibi, toprağa düşüyordu
Dalların arasından, bir ışık süzülürken
Kuruyan gözlerime umutlar yağıyordu
Kalbimin elemiyle dudağım büzülürken
Ellerim kirpiğimden hüzünler sağıyordu
Ümutsuzluk girdaptı, içimde dönüp duran
Ruhumu yutuyordu, gamların dev dalgası
Hüznün fırtınasıydı düşük omzuma vuran
Delinmişti gemimin, önden sol omurgası
Tam dipte çırpınırken saatler boyunca
Sırtımı sıvazladı, insan şeklinde melek
Izdıraplı başımı, sol göğsüne koyunca
Gözyaşlarımı sildi giydiği ince gömlek
Gözleri kirpiklerin, arasında yeşimdi
Yeşil umuttu yeşil, çile çölümde vaha
Onun sayesindedir ayakta isem şimdi
Yoksa ölü çıkardım ümit dolu sabaha
Boynuma sarılınca hüzünlü veda için
Nasıl ağladığımı, bir tek o ağaç bilir
Canımın parçaları çıkar çimeni biçin
Nasıl ağladığımı umuda muhtaç bilir
Diri diri ölürken, kendimi boğazlarken
Bıçağımı bir taşa çaldın elimden kapıp
Ölüm meleği inip, ruhumu sıvazlarken
Sarıldın son bir defa daha iyilik yapıp
S / ÂYE (03:2) 18 Nisan 2012 / Wuppertal / Almanya
5.0
100% (6)