2
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
947
Okunma

Susuyorum ruhumla susuyorum ebedî
Konuşan gözlerimi, lâl u ebkem ettiler
Ağlıyorum geceye, ağlıyorum sermedî
Düşen damlalarını duvarda nem ettiler
Kelebek kanadıydı incecik dudaklarım
Canı yanan her insan sanki zehirli lisan
Kırdılar sözleriyle, kırdılar sus diyerek
Mezar taşı kesildi çatlayan yanaklarım
Arasına mutluluk, düştü kefen giyerek
Ruhumda diş izleri, kıvranıyorum şimdi
Bu şiiri yazdığım mürekkep aslında kan
Kalem ile kâğıdım, damarlarımdan emdi
Beni anlayan kadın, nerdesin söyle bana
Seni çok arıyorum, ruhumun tek kadını!
Sevdiğin adam artık ölüyor sessiz sessiz
Hüzün yağıyor akşam, dışımdaki nisana
Gönlümdeki çiçekler havasız ve nefessiz
Yapayalnızım şimdi, hayatın rıhtımında
Kumlara yazıyorum harf harf gizli adını
İsmini öpüyorum, her güneş batımımda Zamanın mahzeninde, içtiğim tek şarâptın
Gözlerinde okurdum, içimdeki herşeyi
Yıllar kapımdan geçti, ama hâlâ sarhoşum
Kendime dua için, saklandığım mihrâptın
Gel de gör beni şimdi, virâne gibi boşum
Mazimi ve âtimi, hecelerdim bakarken
Ânında anlıyordun söylemeden birşeyi
Canımı düşünceler kıskaç gibi sıkarken
,,Elektrikˮ verilmiş, gibi şu vücuduma
Papatya çiçeklerin, kurumasın birtanem
Kemiklerim sızlıyor, hicran ızdırabıyla
Giyotinler iniyor son vuslat umuduma
Bu yaramı dikiyor aşk kırık mızrabıyla
Soldurma hatıramı, soldurma yaprakları
Yine sensiz geçecek hasret ile bu senem
Gözyaşlarım öpecek, öptüğün yanakları
S / ÂYE (16:35) 25 Nisan 2012 / Wuppertal / Almanya
5.0
100% (7)