Görürsem tanırım gözünden, duyarsam da sesinden...
Yok, hiç öpüşmedik ki...hiç! tanıyamam busesinden...
Yalnız konuştuk, bakıştık...yok başka ki ötesinden...
Yılan soksun araya gireni...soksun da ne’sinden? ..

Olaydık, ah olaydık bir...biz bir! birlikte olaydık...
Böyle ayrı ayrı değil de...bir arada duraydık...
Biz bize hiç zor değildik, zor - mor değildik kolaydık...
Gireni araya yılan soksun...soksun da ne’sinden? ..

Böyle kısmete, kadere, yazıya ben tuuu! tuuu! derim...
Anmaz da hatırlamazsa...n’apalım unuttu derim...
Ama severim! severim de ol mes’ut – mutlu! derim...
Yılan soksun gireni araya...soksun da ne’sinden? ..

Hayatın sonu ölüm! ama o! .. başka bir hayattır!
Asıl ömür o! .. hayat o be! .. buradaki bayattır...
Yine de sen burada kal! son an’a kadar dayattır...
Soksun yılan gireni araya...soksun da ne’sinden? ..

Girmez araya yılan ve girmez bilen! insan olan!
Değişir mi hiç ayırmakla sevgi ki... kalbe dolan? ..
Hak bilir işini be! ..bir ben miyim acaba solan? ..
Gireni araya soksun yılan...soksun da ne’sinden? ..

Halâ yaşatırım kalbimde, ölmez – solmaz bir çiçek...
Olsun bu dünyada ayrı...orda yanıma gelecek!
Bilemem sorunca ki... yazıyı yazan, ne diyecek? ..
Soksun gireni araya yılan...soksun da ne’sinden? ..

12.10.2004/09.30