Tuzak sersen her yana...bile bile geçerim...
Ölürüm senin için! ..senin için ölürüm!
Zehir versen bir tasda...hiiiç düşünmez içerim...
Ölürüm senin için! ..senin için ölürüm!

Sana gelmesin belâ...ben üstüme alırım...
Kal! de... ateş üstünde, yanar - tüter kalırım...
Niye öyle bakarsın? ..inanmazsın sanırım..:
Ölürüm senin için! ..senin için ölürüm!

İnanman bağlı ise...can vermeme, veririm! ..
Zaten bu can senindir...bunu böyle bilirim...
Dipsiz kuyu üstünde...ip üstünde yürürüm...
Ölürüm senin için! ..senin için ölürüm!

Değil misin sen? parlak... ışıl - ışıl bir ziya...
Işığa pervanenin işi bu değil mi ya? ..
Sanma ki yazıyorum, yazı...üstelik suya...
Ölürüm senin için! ..senin için ölürüm!

Bilir misin ne ölmek? ..ben gibi bir aşığa...
Pervanenim dedim ya! can feda bu ışığa...
Aç kapını bak! geldim... ölmek için eşiğe...
Ölürüm senin için! ..senin için ölürüm!

Ayakların altına, düşer orda kalırım...
Yak! beni ateşinle...tek sen yak da eririm...
İste sana canımı...seve - seve veririm!
Ölürüm senin için! ..senin için ölürüm!

Kölen olmaya beni, bedelsiz sana satsam..
Hattâ can verip seni, yeni baştan yaratsam...
Artık kabul et sen de! daha nasıl anlatsam? ..
Ölürüm senin için! ..senin için ölürüm!

Ölmem için ne top, ne tüfek, tabanca, bıçak...
Şöyle bir baksan yeter! şöyle bir sıcak - sıcak...
Şu kalbim var ya...zaten! ha durdu ha duracak!
Ölürüm senin için! ..senin için ölürüm! ! !

22.08.2004/05.45