10
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
1276
Okunma
gittiğim doğru
ama yalan
’yorumsuz bir hayatı seçtiğim’
yılların yorgun yanını aldığım gibi yanıma
değecek okşayacak
tek bir dal bile kalmamışsa rüzgâra
çare yoktur, aynanın tersi istikâmet
elde olmayan sebeplerse ellerden eden seni
boşa tüketmektir nefesi, boşa kamet!
gittiğim doğru
ama belkileri yanıma aldığım, değil
hepsi senindi zaten
ve hepsini bıraktım avuçlarına
ben bir tembel rüzgârım demiştim
her kulağa bir kere üfleyen
gittiği yere geçmişini götürmeyen!
ki;
o gider dudak izlerini süpürmeden
algın üşümeler bırakarak ardında
heybesi yetim ah’lardır çoğu
çoğu zaman yarası, dünden kalan bayatlar!
vahaya doğru yürüyen denizden uzaklaşır! hani
ve sadece sayıklar, görmeden sahiplenen fer
daha çabuk uzaklaşmaksa amaç
dâima ardına alacaksın rüzgârı , der denizciler!
bir makam olacaksan şarkıya
ya da gölgesinde yaşadığın bir ağaca dal
hipnoz suyu içmiş gibi bir şeyse sana göre aşk
yılmayacaksın, ayılmayacak, bıkmayacak...
tüm dağlar inlese de ah’tan
nâfile, hiç bir ceylan duymayacak!
’hoşça kal canımın içi hoşça kal’
şimdi çağırma beni, bakma daha bana ahuzâr
dedim ya
ben bir rüzgârım
tüm makamları çökmüş bir saz!..
kınından çıkan hangi rüzgâr dönmüş bir daha!
aşk
sorgusuz infaz!..
ToprağınSesi
.
5.0
100% (20)