ağır ağır tükenen o kara gün toplar içimin sakat-aklarını bir bir yaşlanmış bütün türküler şakaklarımda tarihi geçmiş aşklar bir de zamanın kün kafesinde mecbur saklar kendini tadamam atamam dünün zehrini
sana yazdığım şiirler dolusu kalbim olan bu koca şehir bilirsin mi dökülür gelir ki bir zamansevgili içimde çoraklaşan bir yeminle çatlar tam orta yerinden dilim faili mehcur bir zamanın elinde sırsız kalırım
sen dilimde yapışkan bir özlem gibi sarmaşık misal kollarımda uzayan hani çiçekli bir güz olsa diyorum şimdi hani kokunu rüzgâra salan tin gibi sarıp sarmalasa yer bizi çıplak dudaklarımda gömülsek sevgili
parmaklarını ver bana mevsimleri takayım aşk tutsun diye avuçlarında Eylül çiçekleri büyüt bana yapraklarında sarı akşamlar olsun bir de ben ellerinde yüzündeki nehirleri özgür bırak bırak sana deniz olayım nolursun sen yüzümün aydınlığında ak tükensen de kabulümsün
bir masal anlat ya da içinde hep kavuşmak bulunsun sonra derin uykular getir bana vakit hep gece yarısı olsun gözlerimde yıllar uyusun sonra sen çıkıp gel taze bir sabah birden yalnız bir bahar gibi öp beni alnımdan
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
bir masal anlat ya da içinde hep kavuşmak bulunsun sonra derin uykular getir bana vakit hep gece yarısı olsun gözlerimde yıllar uyusun sonra sen çıkıp gel taze bir sabah birden yalnız bir bahar gibi öp beni alnımdan
uyanayım nolursun sevmek için seni
içimde gün bitti
...
Çok harika bir çalışma olmuş kutlarım. Saygılarımla
Canım şairem, bilirsin ki su akar yatağını bulur.Zamanla üslup oturur.Şiirde duygu önemlidir.Ayrıca duyguyu sürüklemek ve imgeleri yerli yerinde kullanmak.Siz bunları başaran birisiniz.İmge dünyanız hayranlık uyandırıyor.Ben sizi okurken usta bir şairin mısralarını okuyormuşum tadını alıyorum.Sözcükleri fazla kullanmak veya yazarken imla hatası yapmak şiirin özünü öldürmez.Bunun için su akar yatağını bulur dedim.Sizi zevle takip ediyorum.Kaleminiz küstürülmesin.Bir de kıskanmayalım.Sezarın hakkını verelim.Sözüm meclisten dışarı biline.
Kızmayacağın ve alınmayacağını ümit ettiğim için aşağıdakileri yazıyorum. Mesaj kutuna atıyordum, baktım ki kapalısın buraya yazdım. Okuduğunda silerim.
-------------------------
tarihi geçmiş aşklar birde (bir de)
kalbim olan bu koca şehir bilirsin mi (bilir misin)
faili mehcur bir zamanın elinde (faili meçhul)
"sen dilimde yapışkan bir özlem gibi sarmaşık gibi kollarımda uzayan hani çiçekli bir güz olsa diyorum şimdi hani kokunu rüzgâra salan tin gibi sarıp sarmalasa yer bizi çıplak dudaklarımda gömülsek sevgili"
Bence burada uyak tuzağına düşmüşsün, şiirlerde yazılan ve çokça kuillanılan gibi-şimdi-hani gibi kelimeler şiirin duruşunu bozar zihniyetindeyim. İlk dizedeki gibi yi bari çıkarsan diyorum en azından. :)
"sen dilimde yapışkan bir özlem (Bak ne kadar keskin bir ifade oldu.) sarmaşık gibi kollarımda uzayan (Bu ikinci dizede serbest şiirin gereği gibi yapışkan ve uzayan kelimeleri serbest bir şekilde birbirlerini yakaladılar.) hani çiçekli bir güz olsa diyorum şimdi (Burada da baştaki hani yi atsak mesela) hani kokunu rüzgâra salan tin gibi sarıp sarmalasa yer bizi çıplak dudaklarımda gömülsek sevgili"
asvuçlarında Eylül çiçekleri büyüt bana (avuçlarında)
birde ben ellerinde (bir de)
bırak sana deniz olayım nolursun (nolursun... yazılabilir de, ben olsam ne olursun yazardım :) )
Kıymetli ağabeyim; öncelikle hoş geldiniz sayfama. Ne demek alınıp darılmak konusu, elbette ki eleştiri yapabilirsiniz rahatlıkla. Gönlünüzce hem de. buna asla bir itirazım olmaz emin olun. Gönül koymamsa katiyen mümkün değil zaten. Ki insan; eleştirilmedikçe asla özünü bulupta içi ile barışık kalıp kendini bulamaz diye düşünürüm hep.
Şiire gelince.
Katıldığım konferansta kıymetli bir prof Hocamız orta Asya ülkelerinden bir cumhuriyette Türkçenin sırf bu türküler sayesinde yaşatıldığını ve bu güne taşındığını söylemesi beni inanılmaz duygulandırdı.
(: ben de gecenin 0.3” civar yorgun argın olarak bir de bu Türküyü dinlerken apar topar şiir yazmaya kalkarsam sonuç elbet böyle olur.
Diyeceğim fakat yazarken bu salaş bakışım ne yazık ki benim çok önemli bir "hatamdır" diyerek suçumu kabul ettiği mi söylemek istiyorum...
Tüm genel şiir ve yazılarımda ilk el yazıp Word”den geçirip hemen ekliyorum. O yüzden biraz üstünkörü oluyor görüntü.
Sanırım sabretmeyi ve şiir demlemeyi tez el öğrenmem lazım artık.(. Ki bu konuda Nurullah Genç hocamız bir şiirin en az hiç yoksa bir ay kesin demlenmesi gerektiğini ifade eder. Hatta bu surenin bir yıl olması da mümkün. benim için asla(.
Lütfen yorumunuzu silmeyin ben rahatsızlık duymam Olgun ağabeyim. Şahsımca insandaki en önemli vasfın “aklı-egonun” önünde taşıması olduğunu düşünürüm hep. Yoksa her daim “müthiş, harika, süper” gibi klişe olan sözler kalemin önünü yüzde doksan engel olacağına inanıyorum.
Ve son Aslında “mecruh” diyecekken orada ben “mehcur” demişim neden bilemiyorum. Böyle olsun istedim sanırım..
(:” mehcur” kelimesi ise malumunuz uzaklaşmış, ayrı düşmüş anlamı taşıyor…
Bizler amatör olarak yazan ve şiirde çırak merhalesinde emekleyen insanlarız bura da.
Daha kalfalık, ustalık ve ondan sonra nasipse şayet mimar olma makamı var.
O konuma varmak içinse önümüzde daha çook çok uzun bir yol var ki o noktaya ulaşıp kalıcı eserler bırakılabilinsin… buda hiç kolay değil tabi...
Rabbim cümlemize hayır olanı nasip etisin inş…
Vakit ayırıp değer kattığınız için kalben şükranlarımı sunuyorum… Saygı ve duamla…
Kıymetli ağabeyim; öncelikle hoş geldiniz sayfama. Ne demek alınıp darılmak konusu, elbette ki eleştiri yapabilirsiniz rahatlıkla. Gönlünüzce hem de. buna asla bir itirazım olmaz emin olun. Gönül koymamsa katiyen mümkün değil zaten. Ki insan; eleştirilmedikçe asla özünü bulupta içi ile barışık kalıp kendini bulamaz diye düşünürüm hep.
Şiire gelince.
Katıldığım konferansta kıymetli bir prof Hocamız orta Asya ülkelerinden bir cumhuriyette Türkçenin sırf bu türküler sayesinde yaşatıldığını ve bu güne taşındığını söylemesi beni inanılmaz duygulandırdı.
(: ben de gecenin 0.3” civar yorgun argın olarak bir de bu Türküyü dinlerken apar topar şiir yazmaya kalkarsam sonuç elbet böyle olur.
Diyeceğim fakat yazarken bu salaş bakışım ne yazık ki benim çok önemli bir "hatamdır" diyerek suçumu kabul ettiği mi söylemek istiyorum...
Tüm genel şiir ve yazılarımda ilk el yazıp Word”den geçirip hemen ekliyorum. O yüzden biraz üstünkörü oluyor görüntü.
Sanırım sabretmeyi ve şiir demlemeyi tez el öğrenmem lazım artık.(. Ki bu konuda Nurullah Genç hocamız bir şiirin en az hiç yoksa bir ay kesin demlenmesi gerektiğini ifade eder. Hatta bu surenin bir yıl olması da mümkün. benim için asla(.
Lütfen yorumunuzu silmeyin ben rahatsızlık duymam Olgun ağabeyim. Şahsımca insandaki en önemli vasfın “aklı-egonun” önünde taşıması olduğunu düşünürüm hep. Yoksa her daim “müthiş, harika, süper” gibi klişe olan sözler kalemin önünü yüzde doksan engel olacağına inanıyorum.
Ve son Aslında “mecruh” diyecekken orada ben “mehcur” demişim neden bilemiyorum. Böyle olsun istedim sanırım..
(:” mehcur” kelimesi ise malumunuz uzaklaşmış, ayrı düşmüş anlamı taşıyor…
Bizler amatör olarak yazan ve şiirde çırak merhalesinde emekleyen insanlarız bura da.
Daha kalfalık, ustalık ve ondan sonra nasipse şayet mimar olma makamı var.
O konuma varmak içinse önümüzde daha çook çok uzun bir yol var ki o noktaya ulaşıp kalıcı eserler bırakılabilinsin… buda hiç kolay değil tabi...
Rabbim cümlemize hayır olanı nasip etisin inş…
Vakit ayırıp değer kattığınız için kalben şükranlarımı sunuyorum… Saygı ve duamla…
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.