Alçak ruhlu olanlar para arar, yüksek ruhlu olanlar ise saadet arar. ostrovski
Mehtap Yıldız
Mehtap Yıldız

travmatik

Yorum

travmatik

0

Yorum

16

Beğeni

0,0

Puan

905

Okunma

travmatik



sayıklamalar



























bir duvara dokunma hissi bana hep çocukluğumu hatırlatır
neden mi
küstüğümde de
ağladığımda da duvara dönerdim çünkü
şimdi bakıyorum da
ben bir duvarım
sen bir şiirsin ve ben uyaksızım
sen gökyüzüsün ve ben mezar
sokak lambasının yanından geçiyorum
birkaç saat sonra hiçbir anlamı kalmayacak nasılsa
orada duracak sadece
bu his çok korkunç
ürkerek yürüyorum o zalim sona






köpek sesi
yarasanın nefesi
ve o evin devrilmez gölgesi






ah eskimiş şu kapı kulpu
iyi geceler sana
hatta belki de günaydın demeliyim
acıyı ruhuma iliklediğim bir gecenin ertesiydi
güneş henüz doğmuş
kuşlar yuvalarından uçmuştu
genzimi yakan bir boşluk vardı odada
bomboş odaya sığamamak ne demek
iyi bilirsinizdi
bileklerim kapının kolunu çeviremeyecek kadar yorgundu
bileklerim bir merdiven boşluğundan düşüyordu
“İnceldiği yerden kopsun” deyimini anımsıyordum
sahi
bileklerim neden bu kadar inceydi ki
belki de kopmuşlardır içimden
kimseler bilemezlerdi ki




çay dolduruyorum
demli mi olsun
iyi de ben senin nasıl çay içtiğini de bilmiyormuşum ki
ananemin eteğinden tuttuğum bir zamanı anımsıyorum
üzerimde sarı bir hırka var şimdi
mevsimlerden sonbahar ve ben yapraklarını döken ağaçlara bakıyorum
anneanneme diyorum
insanlar da yapraklarını döker mi ki
döker diyor anaanem hüzünlenerek
hem de ölürken
duvarları griye boyuyoruz güzelce
bahçede bir masa var
babamın ayakkabıları kapının önünde
ah babamın o ayakkabıları
babam yine
babamın ayakkabıları nerede
kapının önü mü
hayır
burası onun evi değil artık
duvarları griye boyamak kötü bir fikirdi
özür dilerim baba
al şu içimi sen göm koynuna




anneannemin gözlüklerini takmışım
etrafı bulanık görüyorum
anlıyorum ki o da taktığı zaman öyle görüyor
gözlüğünün camlarını kırıyorum
anneanne diyorum
al şu gözlerimi
artık benim gibi görebileceksin diyorum
yıllar sonra anlıyorum
yaşamak da yaşlanırmış
ve ben artık
onun kadar yaşlıyım




yerimi yadırgıyorum
yadırgamanın nasıl bir his olduğunu bilirsiniz
anahtarıyla kapısının eşiğinde kalmış bir çocuk gibiyim
ne zil var
ne de evde olan biri
yadırgamak
eşikten geçememektir
sahi
eşik nedir

yalnızlığa eşlik edendir

Sizin de bir eşiğiniz var mı ki





...



my

























Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Travmatik Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Travmatik şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
travmatik şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL