15
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
1936
Okunma
Eyvah Ey
Tatlıca yaşarken huzurlu iken
Bir dert tuttu kaldık haya eyvah ey
Noksansız her şeye hazırlıyken
Atlı iken kaldık yaya eyvah ey
Felç vurmuşta oynatamaz elini
Yenememiş bu dünyanın felini
Hizmet eder oğlu kızı gelini
Ağlıyordu doya doya eyvah ey
Konuşmak yok ediyordu işaret
Çok çalışıp yapıyordum ticaret
Zorlanırdı alıyordu hararet
Dalıyordu hemen suya eyvah ey
Sol gözü sol eli sol yanı felçli
Dalardı gözleri ağlardı içli
Ey zamanında da eyidi güçlü
Ağlar der ki kader bu ya eyvah ey
Ağaydı paşaydı bey idi
Bayram idi düğün idi toy idi
Bilemezdi benim sonum bu idi
Yattı kalktı gördü rüya eyvah ey
Felçlidir ya oynatamaz kolunu
Sağı kıpırdatır bilmez solunu
İşaretle kabristanın yolunu
İskeletti sanki güya eyvah ey
Tiryaki’yim gözlerimde yaş kaldı
Perişanım sanma gönül hoş kaldı
Adam öldü gitti yeri boş kaldı
İşte bakın yalan dünya eyvah ey
Aşık Tiryaki
1958 yılında Artvin İli’nin,Şavşat İlçesi’nin Hantuşet (şimdiki adı Hanlı) köyünde doğdu. Asıl adı Kemal Gümüş’tür. İlkokulu 2. sınıfa dek köyünde, 3. sınıftan sonra Şavşat’ın Zendere (şimdiki adı Arpalı) köyünde okudu.
Aşıklık geleneği ve şiirle küçük yaşlarda ilgilenmeye başladı. Köylerine gelip giden aşıkları ve bazı yaşlı insanları dinleyerek kendini geliştirdi. Özellikle Aşık Deryami’den (1926-1987) etkilendi. Sonraki dönmede kısa bir süre de ondan aşıklık geleneği ve şiire ilişkin ders aldı. Aşık Tiryaki’nin dedesinin adından hareketle mahlasını da Aşık Deryami verdi. Bağlamayı ise kendi kendine öğrendi.
Sonraki yıllarda Nusret Toruni (1945-2003) ve Murat Çobanoğlu’dan (1940-2005) etkilenerek onların tavrını kendine örnek aldı.
Türkiye’nin birçok bölgesinde değişik şenlik ve yarışmalara katıldı ve çeşitli ödüller aldı.
KAYNAK:© BeKa Sitesi
*
)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(-)(-)(-462-)(-)(-)(
Yaşamak bu değil bu olmamalı
Yaşıyoruz biz de güya eyvah ey
İyilik yapanı kul bilmemeli
Yaptığımız yalan, riya eyvah ey
Orta yaşlı kırkı geçmiş bir hanım
Erkeği öpüyor ve diyor canım
Sonuçta erkeğim kaynıyor kanım
Kalmadı ki edep, haya eyvah ey
Şu bilgi çağında karıştı devre
Nükleer enerji bak evre evre
Çernobil patladı mahvoldu çevre
Radyasyon da koyduk çaya eyvah ey
Güzel gösterirmiş güzeli kına
sürme çek gözüne istersen dene
Güzelim der durur maşallah çene
Suratın tamamı boya eyvah ey
Cennet köşelerde sefa sürmüşler
Ar damar çatlamış vede kırmışlar
Çıplaklar adıyla kampta kurmuşlar
Hele bak sahile, koya eyvah ey
Kandırıyor insanları soyuyor
Nerde menfat bulsa ora kayıyor
Dün söz verip ertesi gün cayıyor
Bozulmuş insan da maya eyvah ey
Lüzumsuz haramla beden şişiyor
Zaman zaman boyun, haddin aşıyor
Keli görünüyor takke düşüyor
Çıkıyor her gün bak foya eyvah ey
Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz
5.0
100% (10)