4
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1809
Okunma

Benden esirgediğin sesini ve teninin kokusunu
Arsız zamanlara bahşet;
Utangaç bir özür not düşüyorum gözlerine
Ve en çok sevdiğim o boynundan öpüyorum be kadın.
Şimdi sensiz çocukluğumun ürpertisinde seni bekliyorum…
Düşemedi göçebeliğim yüreğine
Belki de ıslak bir çamur gibi bulaştım tenine beni affet.!
Ama sensizde olmaz ki be kadın, sensiz de olmaz…
Kapatmak istiyorum sensizliği zikreden şom ağzımı
Susmak, belki de susmak gerek bazen.
Biliyorum kabak tadı bıraktım belki
Kim bilir çok can sıkıcı melanet bir şeyim işte.
Ama bütün suç benim mi, senin hiç payın yok mu bunda
Ne işin vardı durup dururken şimdi sol yanım da,
Eş anlamlı değil mi bana sensizlik ve ölüm.
Ölümse eğer c/ezam
Biraz daha kal gitme ne olur be kadın
Sonbaharın henüz baharındayız bak; kal biraz daha…
Korkma;
Aşk gibi hayatta çift kişiliktir yalnız oynanmaz bu oyun
Hiç bir mutluluğuna ortak olamadım henüz
Alışmak istemediğim şeylere ansızın yakalanmışken bak
Neler ettin bana beğendin mi yaptığını.
Şimdi çoğaldıkça içimde senli düşlerde, bir çocuk büyütüyorum
Tereddütlü sabahlara kalkarken ben
Her sabah onunla seni konuşuyorum kaybetme korkusuyla.
Sana sarılmayı sevdim ben be kadın
Seni yaşamayı sevdim.!
Şimdi yokluğuna sarılıyorken
Yarınların özlemlerini düşledim koynunda.
Ve ben
Seni çok sevdim hayat oyununda.
Hadi gel artık
Tek kale maçı değil ki yaşam…!!!
İbrahim ALTIKULAÇ
“Senin Uğruna”
5.0
100% (4)