9
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1889
Okunma

Korkma….
Ne zaman bir ayrılık türküsü dinlesem
Kendimle bir kavganın ortasında bulurum benliğimi
Acele toparlanmış bir valizin arkasından baka kalır yüreğim
Çat kapı sol yanıma gelişini hatırlar hayıflanırım
Yüreğim aşkına eşkıya…
Yağmurlu bir İzmir akşamına karışır boğazıma düğümlenen sözcükler
Kan dolmuş sol yanımın sancısına uyanırım yatağımdan
Bu şehrin tüm sokakları seni tanır
Ben kuzeye akan soğuk pınarlar kadar soğuk kalırım balkonumda
Sensiz
Sessizzz…!
Ve ben ne zaman gözyaşlarımı tutamasam sebebi hep sanadır
Birde o sarı damalı taksilere….
Korkar oldum dilinden çıkacak kelimelerden
Dilinin menzilinde vurulup ölmekten korkar oldum
Yoğum artık güneş yüzlüm
Yağmur gözlerinde yıkadım ölü bedenimi bu gece
Son sabahı bekleyen idam mahkûmu misali ölüm fermanımı bekler oldum
Boğazıma geçecekse yağlı urgan
Durma çekiver altımdaki sandalyeyi
Gidişinle ardına sakladığım kirpiklerimi sana ortak etmem korkma
Sarmayacak kolların ürkek omuzlarımı
Ölüm kokusu sinmeyecek üzerine
Bıkmadın mı?
Uzağında yaşayan acılarımı sıvazlamadan
Bittimi tüm masallar
Tükendi mi kelimeler, söylenecek bir çift sözlükte mi yoktu lügatinde
Bu gece yine sessizce girdim İzmir’in sokaklarına
Sen fark etmedin bir buse koydum yanaklarına gizlice
Veda busesi olmasını istemediğim.
Artık bu şehir dar geliyor istemiyorum
Nefesim tıkanıyor.
Kordon boyu banklarda hep çift kişilik
Ve biliyorum hep eksik olacak senden kalan yarısı
Af dilemiyorum senden sevgili
Çünkü sana adayabileceğim canımdan başka bir şeyim yokkk…
O da sana yetmez…!
Hem ne yapacaksın ki dağ başında açmış çayır gülünü
Sana şehir lavantaları sunamam
En iyisi çek yağlı urganı.
BEN YAŞARKEN ÖLÜŞÜME ALIŞMIŞIM…..
“Senin Uğruna”
İbrahim ALTIKULAÇ
5.0
100% (7)