yeliz hanım, efendim çok teşekkürler size yine..
birazcık didaktik olalım istedim bu şiirde.. belki de gizlice hepsinde..

bir şiire yorumdan hareketle çıkmıştı tema ve kurgusu, ses ahengi katarak sonlamıştım.

alıntı:
---------------------------------------


Gerçekten artık, ikili sarmal gibi düşündüresi dizeler akmaya başladı kalemden;

Bazen, içsel olarak değerlendirilir varlığın nasıl başladığına ilişkin öğretiler;

Saldırgan olmayan her inanç sahibi; kendi derininde denetler, akıl yürütür; gördüğünün veya daha fazlasının olması gerektiği hakkında çıkarımlarda bulunur ve hükmünü verir..

Tam tersine inanç sahibi olmayan veya tersine inanansa, zaten olmadığını düşündüğü bir evren türü için hüküm vermeye gerek duymaz, ancak bunu inanç ortamlarında yarış / iknâ biçiminde iddia eder.

Yani aslında biri, ‘yok olanı, var’; diğeri ise ‘var olanı, yok’ dedirtme telaşındadır; çünkü başkaları da teyit ederse, bu bilinmez denklemden kolayca sıyrılacak, rahat sonlanacaktır anlam kazandırmaya çabaladığı ömrü.

Öte yandan esasında görünmeyenin olmadığını kanıtlamak; bilgi kısıtlılığından dolayı, olası değildir; aklederek yok saymak anlamlı bilimsellik değildir; başka tür fizikî görünürlüklerin keşfedilmesine dek ömürleri vardır.

Olmayanın varlığını göstermekse; yine fiziken mümkün değildir, ancak akledenin çıkarımlarından edinilen toplamdır; ömrü, sonlu değildir.

Kaçınılmaz denklemler:

Bir boşluk içinde yüzen ile, boşluğun dolu olduğunu söyleyen; hangi noktada kesişir?

Sadece gördüğünü gören ile, gördüğünden fazlasını bilen arasındaki akıl farkı kaçtır?

Bilgilerin tümünü derleyenin yürüttüğü akılla, bilgilerin cüzünü derleyenin yürüttüğü akıl; eşit sonuçlar üretir mi?

Bunları düşündüren, kim?

Nice paylaşıma, selâmla.

şiiri gerçekten okumanız, beni sevindirmiştir.

nice paylaşıma, selamla.