2
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1088
Okunma

Kara bulutlar çökmüş
Mayıs şafakların üstüne
Paslı bir çakmağa
Kara bir kibrit çöpüne kurban edilmiş
Nice fidanlar …
Topraklarımda karanlıklar şerha şerha
Yayılmış dört bir yana
Yırtık bir işlik içinde tenim
Kara lastikler içinde ayaklarım
... Üşüyorum üşüyorum.
Düşlerim kara düşlerim çizik
Şivan düşmüş sanki mayıs ayına
Karanlıklar ihanetler kör kalemler
Sancılıdır bütün şafaklar
Yüreğimi kanatıyor kara haberler
Bedenimi ustura gibi kesiyor
Karanlık gecelerin ayazı.
Götürüyor bahar bahçelerimden
Yedi renkte nice fidanlarımı
Döşümde yaralar açıyor
Kır çiçeklerim isyanda
Ağıtlar yakıyor analarım
Yaslar mayıs ayında…
Karanlıklar çirit atıyor şafaklarda
Kırılan kalemlere
Verilen fermanlara inat
Işık saçan yıldızlar
Başlarını koymuşlardı yol aşkına
İnanmışlardı sevdalarına
Kızıl nar sıcağında
Metropollerde kırsallarda
Rüzgar yakalarındaydı
Peşlerinde
Pusular fermanlar
Kurşunlar bombalar
Yargısız infazlar işkenceler
Yağlı urganlar
Yaslar mayıs ayında
Cevahir
Cevher gibi toprağa ekildi
Deniz,Yusuf,Hüseyin
Birer fidandı dikildi
İbo zindanlara meydan okudu
Sırrını değil serini verdi
Adını kanla duvarlara yazdı
Nurhak’ta Munzur’da yer yerinden oynadı
Dağlarıma vurulmuş dumanlı öfke
Yedi rengin suya düşürür umudum
Kükremiş dağlarımın kır nergis gözeleri
Kalemler kırılıyor sevdalara
Alabora umutlarım
Yasa bürünen mayıs sabahları …
Karanlığın ışığı
Zaferin simgesi
Güler Zere’yi de aldın bizlerden
Dursun artık bulanık akan sular
Yeter görünmez olsun
Kabuslarla bölünen uykular
Yas değil,
bin bir renklerle süslensin ayın
Mayıs ayı…!
Yusuf Korkmaz (kizilkale)
5.0
100% (1)