1
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1898
Okunma

Bir duaydın dilimde. her gece semaya savurduğum..
Bir masaldın düşümde, her gece, koşarak sana uyandığım..
Göhüs kafesimde, ta şurada, sol yanım da sızımsın, canımsın yokluğunda
Soluk aldıkça hissediyorum yokluğunun kestiği soluğumu,
Şimdi bende mevsimler hep kara kış,
Kar yağan şaçlarımın, hasret nöbetleri doğan güneşe,
Sensiz uçurumlardan düşen yüreğimin ellerini kime uzatsam
Alev olur yakar, tüm benliğimi,
Şimdi sensizliğin vurduğu bam telim, bir mahkumun özgürlük haykırışı
Sensiz gönlüme Eyyüb sabrını verecek!
Lokman hekim mi! dermansız derdime deva olacak .!
Sensiz üşüyen yüreğim, yanardağlar söndürür
Sensiz iflah olurmu bu can, yarım bıraktığın, yıkık bu kentte...
Sustum dünya ya, yokluğuna dair bütün acılar bir mavzer gibi saplı sinemde,
Şimdi dokunsalar bir volkan gibi patlayacağım..
Şimdi dokunsalar çocuklar gibi ağlayacağım..
İsimsiz, kimliksiz bir şehir gibi,
Basamak basamak büyüyen bir hüzün kaplı yüreğim,
Sorgusuz sualsiz infazı, çarmıha gerilen bedenimin
Düştüğü aşk çukuru, yokluğuna bile ihanet etmeyen sadık kalbimle..
Ben seni bende yaşadım, şimdi..!
Bu şehir de koca bir enkaz yalnızlığım,
Yüreğimi yağmalayan hüzün yağmurları, haydi al artık acılara emanet bu canı...
_yitik bıraktığın yerde yüreğim_
Raif ŞEFKATOĞLU