23
Yorum
21
Beğeni
5,0
Puan
3026
Okunma

Ey! Kıyısında ağıtlar büyüttüğüm
Güvercin kanadına uğurladığım içli mektubum
Her yağmurda sınama mahzunluğumu
Vurma sırtımda dağ yükü var
Kaldıramam
Onaramam hüzün- baz kırıklarımı...
Yorgun bir mâbed şimdi yüreğim
Gün batımı yine kırılgan
Kaç elem dokur gönül kanaviçemde
Koyu bir hasretin hicran bestesi
Kaç dua solar yeşeren ümidimde
Büyür gözbebeklerim...
Her şey sana benziyor bende
Kaldırımlarda endamının gölgesi
Şehrin yalnızlığında gözlerin
Ellerinin koyunda diniyor rüzgâr
Saçların yoluma biçilmiş kaftan…
Kurak tebessümlerine serptiğim
Nisan düşlü damlalar
Issız girdabına düşer çaresizliğin
Hani avuntum olsa bir avuç kardelen
Üzerine titrerdim sensizliğin
Duvağı açılmamış yas gibidir
Susuzluğuma özenen nehirler
Çek içine son damlasına kadar
Senden yadigâr ağrımı
Say ki
Bir içimlik vakti kaldı ölümün…
Züleyha Özbay Bilgiç/Kütahya
10 nisan 2012
5.0
100% (30)