10
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2224
Okunma
Der ki Musa
Yanındaki genç adama:
Uzun sürse de yürüyüş
Varacağız
Denizlerin kavşağına…
İki denizin birleştiği nokta
Son verecek arayışıma…
Yol uzun
Yolcu yorgun…
Bir işaret!
Bir mucize!
Bir ses!
Bir nefes!
Bir nefes olsa gerek
Yaşamaya neden olacak
Tek gerçek…
Sığınırım kendime
En kanlı kavgamı ederken “ben”le…
Gölgeler düşer dört yanıma,
Rüzgâr eker, fırtına biçer yüreğim,
Açılıp kapanır.
Açılıp kapanır
Benimkinden başka
Tüm ağızlar…
Susarım…
Büyütürüm kendimi
Kendi rahmimde…
Büzüşür kalırım
Bekleyişlerde.
Yıldızlı gökler altında
Yalnızlığımı takmışken koluma
Uzun yürüyüşlerime
Eşlik eder gölgeler…
Elinde asa,
Haydi Musa!
Hakikat ilmini yaysana…
Kanatları kırık kuşlar uçururum
Gök/yüzlerine
Yüzleri ışık keser
Tepeden tırnağa…
Tepeden tırnağa –sadece-
İnsanım oysa.
Yolculuk fevkalade meşakkatli…
Unuttuğum yerdedir
Birbirine karışan iki deniz.
Ve
Yürüyüşlerime katık ettiğim bilgelik.
Delilik,
Anaforda…
Haydi alarga!
Hızır der ki:
Senin sabredemediğin işlerin
Hikmeti bunda gizli idi…
Buldum Musa,
Tüm gerçek
Delilikle bilgelik arasında…
şeyda ışık... ide damgalı şiirler