2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1245
Okunma
düşün beni
bir vapurun arkasında
mil mil sana uzanıyor kollarım
lodos sana taşıyor
kokusunu saçlarımın
kıyısına indiğim düşlerim
bir kara batak gibi dala çıka
en beyaz köpüğüyle
yanaşıyor limanına…
geldiğim günü düşün
volideki tüm tekneler
tıka basa dolacak
denizkızları oturacak küpeştelerinde.
kabarıp duran dalgalarda
ışıklar oynaşacak
balıkçı takkeleri fırlayacak havalara
o günün “rast gele”leri
taşıyacak omuzlarda bereketi…
düşün,
kalem tutan ellerimi
alnının tam ortasında…
yazgısı değişecek işçilerin
mendil sallayacak halay başı
davul zurnayla
devralacaklar vardiyayı…
düşün, o muazzam günü
herkes yerli yerinde
çemberden kopmamış kimse
bir kucak dolusu
gülüşler taşımışlar evlerine
mis gibi ter kokusuyla
yıkanmış emekleri.
ıslık çalarak
başlayacaklar güne
damla damla akarak
büyüyecek düşleri de…
düşün,
kucaklaştığımız ânı,
bir çocuğun baş ucunda
gıcır gıcır
ayakkabısıyla uyandığı
bir bayram sabahı.
sıcacık ellerine
sarılmak gibi bir ananın,
yahut bir babanın
övgü dolu bakışı…
düşün beni,
göğsüne gömeceğim başımı
alacağım çeke çeke
yalvar yakar olduğum kokunu.
vur patlasın, çal oynasın
dağlar ayaklanacak,
geldiğim yolları düşün
sizin ora misali
gelincikler açacak.
şeyda ışık... ide damgalı şiirler