0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2797
Okunma

Bir sonbahar rüzgârı sürükledi,
Bahçeye indim, Zinyalar açmış.
Sen Zinya nedir bilir misin?
Sonbaharın direnen çiçeği…
Kasım rüzgârları eser,
Zinya direnir;
Dökmez yapraklarını,
İnat eder!
Bir tohum aldım ucundan,
Dalını kırmadan,kanatmadan.
Kapımın önündeki bahçeye,
Yakışacak muteber nesne…
Bu tohum sevgiyle büyüyecek
Rengi, kokusu, başka bir dünya;
Sevdanın inatçı çiçeği Zinya!
Derken bir sevda poyrazı
Esti, esti, esti…
Hasret çiçeğini başucuma getirdi.
Sen hasret nedir bilir misin?
Sevipte kavuşamamak?
Bir Zinya’nın yapraklarında,
Hasreti dal ucunda aramak?
Ektiğin Zinya gün gelir büyürse
Bil ki hasret kokacak.
Rengi kalbimden kırmızı,
Yaprağı benden sevdalı,
Kavuşamayanlar için açacak!
Hasret kokusu duyarsan bir gün,
Ateş renginde bir Zinya görürsen
Bil ki ben yetiştirdim hasretinle!
İşte Zinyalar hasret açtığı gün,
Hasretler Zinya koktuğu gün
Hem Zinya, hem hasretle tanışacaksın,
Bu karmaşık kavramları o gün
Tıpış tıpış gelip bana danışacaksın!