1
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1541
Okunma
Canlar, rüzgarda savrulan tohumlar
Kelebek misali, ılık fırtınanın uçurduğu bir çatı
suda boğdugu bir yaşlı
Belki güneşin insafına rast gelir o canlar
Belki yağmurun rahmetinde tutunurlar toprakda
Belki gelen, geçen yolcular fark etmeden üzerine basmazlar
Işte o zaman, kader belki onu büyütür
Toprakta bir papatya, belkide bir ceviz ağacı olur
kökleri dünyayi rayinda tutar
Yani Arkadaşim, canlarin tutunmasida, yok olmasida
Kaderin keyfine kalmış birşey
Yok olmuşsada, kalanlar sağ oluyor, dünya dönüyor
Tutunmuşsada, savaşlar sürüyor
Rüzgar keyfine göre esiyor
Bugün bu yana, yarın öteki yana
Ardına bakipda hiç içi sızlamıyor
Doğanın kanunu ya!
Yüceden bir ses:
"Küçük Insan! Küçüçük Insan!!
Gerçekte yok, yalanda yok
Yaşam da yok, Ölüm de yok
Bugün de yok, Yarinda yok
Sen dünyada olan acilari idrak bile edemiyorsun.
Sükransiz Yaratik!
Anne, Babalari düsün, yasayan cocukları kollari arasında aclıktan ölen
imkansız ve baygın belemek zorunda kalan ama Dogayi anlayan, kabul eden.
Hayat haksız olabilir insanlara. Hak cebindeki taş degil.
Küçük Insan! Küçücük Insan!!
Sen sadece benim savurduğumun tesadüf kalıntılarındansın."
Selvet Berna
4/2012
5.0
100% (1)