4
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
1278
Okunma
"Anılar deniz gibidir; rüzgar dindi mi durulur ve dalgaların çalkalandığı kalıntılar ağır ağır dibe çöker."
Gerald Messadie..
Duyguları ayyuka çıkan kadın
Düşleri gökkuşağının yedi rengi gibiydi
Kulaklarını sağır eden yürek sesini bastırıp
Parmakları piyanonun tuşlarında gezinirken
Titrememeliydi elleri..
Düşlerimizdeki bahçeyi anlatır mısın bana dedi;
Papatyalar menekşeler begonviller
Rengârenk sardunyalar
Senin gözlerinde menevişler...
Ufacık çakıl taşlarıyla döşeli patika yolumuz
Kır evinin duvarları erguvan rengiydi,
Bahçemizde koşturacak kızımızın
Adını koyacaktık Masal
Kıskanırdı bizi masallardaki kahramanlar..
Cümle mahlûkat huşû içindeydi
Kelebekler uçuşurdu benim yüreğimde
Ahenk içindeydik yürürken elele
İlk öpüşünde yüzümdeydi güllerin renkleri..
Gökyüzü bütün tonlarını sırtında taşıyordu
Gruba karşı kurduğumuz hayallerin sınırı yoktu..
Hatırlıyo musun;
Karşı yamaçtaki piyanonun sesini taşırdı
Bize rüzgâr
O an yoktu zerre kadar efkâr..
Vivaldi’den dört mevsim çalardı
Mutluluk tılsımları
İçimize dolardı,
Gözlerinin derinliklerinde kaybolduğum sen
Mücizenin ta kendisi olmalıydı..
Hadi, şimdi yasla başını sîneme
Olsak da ayrı ayrı kentlerde
Kapa gözlerini tut ellerimi
Aynı düş bahçesinde kalalım sevgili..
Özlem’ce
5.0
100% (4)