18
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
1841
Okunma

Edebi gazel narasıyla tutuşup
Bir Cuma salasında
Üstüme devriliyor erguvan bakışlarla
Aklımı pençesinde zorlayan kederim
Nöronlarım çıplak
Ufacık bir hüzün ve gözyaşı
Sanki asırlardır
Eli elime değmemiş umut kırıntılarının
Her günün yokluk vakti pusuyorum
Şu Asi durmadan çağlar da
Durgun gözlerine sel olur benliğim
Hiç esamisi okunmuyor aksi sedamın
Sevinçlerimi mazinin kalbine gömeli
Tebessümlerimin kareleri geçiyor
Selama duruyorum
Efes’te bir oratoryoda sergiliyorum
Mış fiilerinden kusursuz bir dramayla
Dokuz oktavlık okuyup repliklerimi
Çözüyorum ruhumun dizlerinin bağını
Duymuyorsun kan kusuyorum
Sanki her defasında bir parçamı daha kırıyor
Tersinden akan poyraz gönül
Duyusunu yitirmiş hercai çiçeğim
Mor geliyor artık mektup kokusu
Pembesini dudaklarımda kirleten
Siyah gecelerin günahı
Bilsem girer miydim? Sonumu yazacağını
Bin bir ağıtla bedenimi kasıyorum
Şu merdivensiz yüreklere tırabzan olmuşum
Semazen ayinlerinin basamaklarından
Hunharca itilip kakılırken
Desteksiz inerken çöl sıcaklarından kutuplara
Gözden çıkarılmış her ne varsa sırtımda
Yükünü almış hamal edasıyla yürüyorum
Bir buhran daha üfleniyor iliklerime
İçine kapanan kapı ardını bilemezsin
Son ümit daha susuyorum
Şu çerçevesiz gölgelerin siyahından
İçimin son vurgunlarını döküyor kalem
Elime pamuktan şekeri vermeyecektin
Elma tadında kandırılmışlıklara
Sübyan dudaklarıma kırmızı bir yalanla
Aşk çizmeyecektin tenlerimiz oynaşırken
Hasat zamanında yakılmış bulduğum
Harlanan ateşe odun etmeyecektin
Meyhanelerde mey olmuşken sabrımın teli
Fondip kadehinden taşıyorum
Kendimi koynunda unuttuğumdan beri
Bir türlü ayamıyorum ve yetişemiyorum ellerine
Ellerin ki iflah olmaz bensizlikte
Disiplinsizlikte ısrardayım şimdilerde
Bu şehirde şiir okumak yasak bundan böyle
Ben nasıl mıyım hep bildiğin gibi
Hüznün deminde
Beni boş ver
Hani uğruna öldüğüm gözlerin nerede
Nedense kenetlenemedik şaşıyorum
mart 2012
5.0
100% (13)