2
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
1508
Okunma

Varsın ele olsun ebet; ömür denen andır bize
Ten içinde saklı servet emanet bir candır bize
"İmtihana tâbi herkes!"; Böyle diyor ilahî ses!
Boşa geçen her bir nefes, affı zor ziyandır bize
Kasvet kapı çaldığında, göz selini saldığında,
Karanlık dem aldığında; sabah yakın tandır bize
Hikmet sezip her elemde, sabrederiz en zor demde
Misafiriz bu âlemde; ahret öz vatandır bize
El kirlenmez ele versek, güçlü derler şayet birsek
Bir yerde bir garip görsek; şol cihan zindandır bize
Helal ile dolmalı cep, bilen sormaz, "neden acep?"
Haram lokma cürme sebep; sinde kar, borandır bize
Dünya fani; ara durak, ırak değil candan fîrak
Biliriz ki kara toprak, gün gelir yorgandır bize
Bin yaşansa bitmez heves, Ecel Kuşu sormaz adres
"Mezara bak!" demek abes; her yer Aşiyan’dır bize
Kanmam yaza hazan da var, ar eden de azan da var
Cürmü yazan, mizan da var; akıbet ayandır bize
"Kûn" deyince Kadri Mutlak, ne han kalır ne de konak
Rahman-Rahim tek sığınak; Furkan’ı limandır bize
Ayar ettik dilimizi ayan ettik hâlimizi
Çalan yoksa zilimizi hanemiz vîrandır bize
Hoş tebessüm cana şifa, îman ile bulduk safa
Ahmet-Muhammet-Mustafa(S.A.V.), şânımıza şandır bize.
Mecit Aktürk