(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Sabahleyin, bu başlıkta çarpıcı bir yazı okudum. Ne denli doğru bir saptama ülkemiz için. * Evet, -belki- İslam, kadına bir değer vermiş ama biz, -toplum olarak- İslam'a ne denli değer veriyoruz? İslam'ı anlamakta, algılamakta, özünü kavramakta... Yani işin İman kısmıyla, en değerli kısmıyla ne denli hemhâl olmuşuz... * "Temizlik, imandan gelir" Öyle mi?
Adam, Cuma namazından çıkıyor; sigarasını yakıyor. Beş dakika sonra, sokağın ucunda izmariti yere atıyor. Ya da sümkürüyor yola. Arabasının camından ayran kutusunu atıyor. Camideki Hoca, ne yazık ki, o büyük cemaate, temizliği bile öğretemiyor. Zaten öyle bir kaygısı da yok. Aldığı maaşa bakıyor. (Okumalardan gelecek fazladan paraya) Bu en temel, basit konulara kafa yoran var mı cemaatin içinde? Hoca Efendi'ye bunları konuş diyen.
Evimin karşısı cami. İki minareli. Dört şerefesinde önce otuz floresan vardı, sonradan altmış taneye çıkardılar! Her perşembe sabahlara dek yanıyor. Yazık günah değil mi? Doğaya zarar değil mi? Binlerce camide gereksiz ışıklandırma-şatafat. (Sadece camilerde değil, her yerde) O elektrik paraları, fukara öğrencilere burs olsa, fena mı olur? Yıllar önce, Bulgaristan'dan elektrik alacak denli zor durumdaydık. Atölyelerde üretim duruyordu. 'Gavur' Almanya'nın Göttingen kasabasında (üniversite şehri) belediye başkanı işe bisikletle gidiyor. Bizim Başkan'lar ciple...
"Akarsudan abdest alırken bile suyu israf etme" Kim demiş bu özlü sözü? Peygamber Efendimiz. Biz, ne yapıyoruz? Bakın, Afrika ülkelerindeki camilere, sade ve gösterişten uzak. Hiçbir minare depremde yıkılmıyor. * Beş vakit camiye giden mahalle berberi... Günde en az on traş yapıyor. Bir tane fiş kesiyor. Yazarkasa süs... Dünyanın vergisini kaçırıyor; düzenli ve tam ödeyenin (memur-işçi ve çok az dürüst esnaf) hakkını yiyor, yani kul hakkını...
Evet, az önce sokağa izmarit atan, tüküren adam; eve geldiğinde ya çocuğuna şiddet uygulayacak ya karısına... Ya da "töre" adına, kızını/karısını ya öldürecek ya öldürtecek... Belki kardeşine belki oğluna. Sorarsanız, hepsi "müslümanım" diyecek! * Bir türlü İslam'ı içselleştiremediğimiz için, Kuran-ı Kerim'in emrettiğinden çok, kulaktan dolma bilgilerle, yalan yanlış bazı geleneklerle yaşamı sürdürmeye çalıştığımız için, her alanda büyük sıkıntılar yaşıyoruz. Birbirini kandıran, güvensiz bir toplum haline geldik. Sevgisiz-saygısız. Kültürel bir yozlaşma. En büyük dinin, insanın vicdanı olduğu gerçeğinden uzağız. Hukuk Fakültesinde okuyan bir kız öğrenci, Japonya'daki depremlere üzülmüyor bile. Diyor ki "onlar müslüman olmadığı için, başlarına böyle şeyler geliyor..." Bu kızcağız namaz da kılıyor. Hani cehaletin böylesi, ancak tahsille... Benim birebir yaşadığım bir durum bu. Düşünemiyor bile, dünyadaki en dürüst-gururlu ulusların başında Japonların geldiğini. Ülkemizdeki akılalmaz yolsuzluklardan (denizfeneri ve benzeri şeyler) habersiz sanki. * Kendimizi kandırmayı seviyoruz. İman'ın neresindeyiz? Sadece şekille uğraşıyoruz. Çocukluğum taşrada geçti. 60'lı ve 70'li yıllarda ne başörtüsü sorunu vardı ne de "türban" diye bir İCAT... Simgesel, siyasal bir anlamı da yoktu ninelerimizin taktığı başörtüsü, yemeni ya da kara çemberlerin.Yolda, evine aldığı şeyi biraz da gizleyen -belki alamayan olur diye- babalar vardı. Terbiye vardı, görgü, incelikler... O yıllarda komşuluk vardı, Ramazan gecelerinde, sahurda komşudan gelen "yağlı ekmek"... Doğruluk vardı, içtenlik. -------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
"Yuvaları kuran kuş gayretisin" *
Benim için, şiirin en çarpıcı dizesi burası. Tek başına yetti bana. Çünkü bilindiklerin, söylenmişlerin biraz dışında. Kutlarım. Hani Cemal Süreya'nın ünlü dizesiyle: "Keşke yalnız bunun için sevseydim seni..." demenin güzelliğinde.
* Şiire ve Gün'e katkı anlamında, sevdiğim bir şiiri buraya yazmak istedim. Keşke, Dünya Emekçi Kadınlar Günü için düşünülen incelikler, bir güne sığdırılmayacak denli çok olsa. her daim yaşansa. -- Ekmek ve Gül
Yürüyoruz yürüyoruz, erkekler için de yürüyoruz Çünkü hâlâ bizim oğullarımızdır onlar Ve biz hâlâ analık ederiz onlara En zorlu iş, en ağır emek Ve çalışmak doğuştan mezara dek Ve böyle sürüp gitsin istemiyoruz Yaşamak için ekmek Ruhumuz için gül istiyoruz
James Oppenheim ---------------
Hamasetin ve yaldızlı sözlerin uzağında; bilimin ışığında, sanatla, edeple incelmiş erkeklerin/kadınların yani insan'ın çoğaldığı bir ülke, bir dünya özlemiyle...
İslam'da ibadet'i eksik yaparsanız, zararı kime olur? Sadece o kişiye ama imanınızda eksiklik, kusur varsa; o toplumu ilgilendirir. Kul hakkı da, işte orada başlar. Kaptı-kaçtı işler, yalan dolan ekonomisi... Haksızlıklar, talan, yetim hakkı... * Toplumun çürümüşlüğünü görmemek için âmâ olmak gerekir. Hakiki, saf mümin sayısı -ne yazık ki- % 10'u bile bulmaz bu toplumda. Ve toplumu "Allah'la Aldatmaya" çalışan Muaviyeci bir zihniyet, cehaletten beslenmeyi, nemalanmayı sürdürüyor günümüzde.
Yorumunuz için teşekkürler. Yazdıklarınızın bir kısmına katılmamak elde değil. Ancak insanların yanlışları kendilerini bağlar. Mensubu olduğu dinin hükümlerini özümseyememiş, öğrenememiş, taklide düşmüş, tahkikten uzak kalmış insanların hataları kendilerini bağlar. Neden hesap var? İşte bu yüzden. Saygılarımı sunuyorum...
İslam'da ibadet'i eksik yaparsanız, zararı kime olur? Sadece o kişiye ama imanınızda eksiklik, kusur varsa; o toplumu ilgilendirir. Kul hakkı da, işte orada başlar. Kaptı-kaçtı işler, yalan dolan ekonomisi... Haksızlıklar, talan, yetim hakkı... * Toplumun çürümüşlüğünü görmemek için âmâ olmak gerekir. Hakiki, saf mümin sayısı -ne yazık ki- % 10'u bile bulmaz bu toplumda. Ve toplumu "Allah'la Aldatmaya" çalışan Muaviyeci bir zihniyet, cehaletten beslenmeyi, nemalanmayı sürdürüyor günümüzde.
Yorumunuz için teşekkürler. Yazdıklarınızın bir kısmına katılmamak elde değil. Ancak insanların yanlışları kendilerini bağlar. Mensubu olduğu dinin hükümlerini özümseyememiş, öğrenememiş, taklide düşmüş, tahkikten uzak kalmış insanların hataları kendilerini bağlar. Neden hesap var? İşte bu yüzden. Saygılarımı sunuyorum...
Begeniyle okuduğum mısraları gözyaşlarım bir sel oldu gitti çok duygulu bir şiir çok güzel anlatılmış kadınlar evet kadınımız baş tacımız sizler gibi düşüncede olan insanları kutluyorum gönlünüze sağlık kaleminiz daim olsun
Çok duygulandım şiirinizi okurken.bu ne kadar güzel bir anlatımdı böyle.Ama keşke herkes bu değeri bilse... Yüreğinize sağlık.Tebrikler.Her dem şiir ile SEVGi ile kalın!!!
Vatansın, namussun, bayraksın bizde Sen varsın zaferler bahşeden gizde Tarihe uzanan o şanlı izde Musul’sun, Turansın, Tuna’sın kadın
Vatanımıza boşuna "Anadolu" denmemiş, onun için vatan namusumuzdur deriz. Hele de Turan demişsiniz ya... Beyinlerimizde kazılı şu dizeleri hatırlattınız. "Vatan ne Türkiyedir Türklere ne Türkistan Vatan müebbet bir ülkedir... Turan"
Biz inananlar için Allahın yarattığı her yer kutsaldır ve orasnı vatanımız bilir bulunduğumuz her ortamı vatanımız gibi mamur etmeye çalışırız. Dün böyleydi inşaallah yarında böyle olacak.
İçeriğini çok güzel şiirleştirdiğiniz kadınlarımızın baştacımız olduklarını bir kezde ben haykırmak istiyorum o kadını kendi kötü emellerinde kullananların yüzüne....
Yüreğin susmasın Koca Şair. Sen sus ma ki biz de nasiplenelim olmaz mı?
Muhtevası ve sesi itibariyle güzel bir şiir; üstelik gündemde olan 'kadına şiiddet' hususunda da insanlara mesaj verici bir mahiyeti var. Bu bakımdan şiirinizin 'günün şiiri' seçilmesini yadırgamadım. Ben teknik bazı hususlara dikkatinizi çekmek istiyorum.
Kalem şairlerinin şiir yazarken bir forma tabii olduklarında ona sadık kalmak gibi bir mecburiyetleri olduğu kanaatindeyim. Eğer şiiriniz hecenin belli bir kalıbındaysa ve heceyse bunun bütün gereklerini yerine getirmelisiniz. Şiirinizin kafiye yönünden oldukça zayıf olduğunu söylemeliyim. Her ne kadar bazı şairler şeklî unsurlara dikkat etmiyor; hatta bu unsurları lüzumsuz addediyorlarsa da bunun yanlış olduğunu düşünüyorum; çünkü gelenek neyse onu sürdürmek şiirin kalıcılığı bakımından önemlidir.
Bu tarz şiirlerde ayak mısraı en önemli mısradır. Bu mısranın ilk üç mısra ile bütünlük taşıması en dikkat edilmesi gereken husustur. Siz buna dikkat etmişsiniz; ancak dördüncü dörlükteki ayak mısraında kadın için 'Başlara yakılan kınasın' demeniz orada bir kafiye sıkıntısı çektiğiniz intibaı uyandırdı bende. Başlara yakılan kınayla kadın arasında nasıl bir ilgi kurduğunuzu anlayamadım. Bu yüzden ayak mısraı ile diğer üç mısra arasında bağlantının koptuğunu, aynı mısranın şiirin akışına da halel getirdiğini düşünüyorum. Kim bilir belki de bilmediğim bir şey vardır sizin bildiğiniz. Umarım beni aydınlatırsınız.
Sizi tebrik ediyor, daha güzel şiirlerde buluşmayı umut ediyorum.
KINA BİZ DE BELKİ YANLIŞ OLSA DA KUTSAL ADDEDİLİR. ALLAHA KURBAN EDİLEN KOÇLARA YAKILIR MESELA.. ESKİDEN ASKERE GÖNDERİLEN GENÇLERE DE ALLAH YOLUNDA KURBAN VERİLDİĞİ, VATANA ADANDIĞI MANASINA KINA YAKILIRDI. GELİNLERE DE ESKİDEN BİZİM ORALARDA KINA YAKILIRDI. BEN DE BU KUDSİYETİ DÜŞÜNEREK ONUN ELLERDEN ZİYADE BAŞA YAKILAN KINA OLARAK DÜŞÜNDÜM. ZATEN İTİKADIMCA ERKEĞİN SAÇLARINA ÇALACAĞI TEK BOYA KINADIR. BEN SEN HEM BAŞIM ÜZRESİN, HEM DE ERKEĞİN SÜSÜSÜN ANLAMINDA KULLANDIM. TABİ SİZİN GİBİ ÜSTADLARIM KAUL ETMEYEBİLİR. BELKİ YANLIŞ DA KULLANMIŞ OLABİLİR. UYARILARINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM.
KINA BİZ DE BELKİ YANLIŞ OLSA DA KUTSAL ADDEDİLİR. ALLAHA KURBAN EDİLEN KOÇLARA YAKILIR MESELA.. ESKİDEN ASKERE GÖNDERİLEN GENÇLERE DE ALLAH YOLUNDA KURBAN VERİLDİĞİ, VATANA ADANDIĞI MANASINA KINA YAKILIRDI. GELİNLERE DE ESKİDEN BİZİM ORALARDA KINA YAKILIRDI. BEN DE BU KUDSİYETİ DÜŞÜNEREK ONUN ELLERDEN ZİYADE BAŞA YAKILAN KINA OLARAK DÜŞÜNDÜM. ZATEN İTİKADIMCA ERKEĞİN SAÇLARINA ÇALACAĞI TEK BOYA KINADIR. BEN SEN HEM BAŞIM ÜZRESİN, HEM DE ERKEĞİN SÜSÜSÜN ANLAMINDA KULLANDIM. TABİ SİZİN GİBİ ÜSTADLARIM KAUL ETMEYEBİLİR. BELKİ YANLIŞ DA KULLANMIŞ OLABİLİR. UYARILARINIZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM.
kadınları böyle övün ama kadınım çayımı ben alırım sanada bir bardak ççay getireyimmi diye sormayın yada senin 365 günü sen yemek yapıyorsun birkerede sen otur ben yapayım dedinizmi ancak kuru sözlerle övün lafta sevginiz sikemim sizin nezninizde tüm erkeklere saygılar
Yorumunuz için teşekkürler... Siteminiz konusunda haklı olabilirsiniz. Ama bu herkesi bağlamaz. Şiirin özünde kuru bir iltifat yok zaten. Sınırları çizilmiş, idealize edilmiş kadınlarımız var. onalar bizim baş tacımız. Biz kadınlarımıza ana gözüyle bakıyoruz. Çünkü her erkeği doğuran bir anadır. İnancımız gereği cennet anaların ayakları altındadır diyen Peygamberimize tabiyiz. Şahsen ben yemek de yaparım, çay da demlerim, servis da yaparım. Bunları yaparken de hiç gocunmam. Erkeğin kadını ezmesine de, kadının erkeği ezmesine de karşıyım. Sonuç ta erkek de insandır, kadın da... Beşerin tüm zaafiyetleri her ikisi için de geçerlidir. Burası bir edebiyat platformu olduğu için bu şiiri burada yayınladım. Sadece bu şiir değil yazdığımı şiirlerin kahır ekseriyeti zaten kadına duyulan sevginin tezahürü değil mi? Saygılarımla...
Yorumunuz için teşekkürler... Siteminiz konusunda haklı olabilirsiniz. Ama bu herkesi bağlamaz. Şiirin özünde kuru bir iltifat yok zaten. Sınırları çizilmiş, idealize edilmiş kadınlarımız var. onalar bizim baş tacımız. Biz kadınlarımıza ana gözüyle bakıyoruz. Çünkü her erkeği doğuran bir anadır. İnancımız gereği cennet anaların ayakları altındadır diyen Peygamberimize tabiyiz. Şahsen ben yemek de yaparım, çay da demlerim, servis da yaparım. Bunları yaparken de hiç gocunmam. Erkeğin kadını ezmesine de, kadının erkeği ezmesine de karşıyım. Sonuç ta erkek de insandır, kadın da... Beşerin tüm zaafiyetleri her ikisi için de geçerlidir. Burası bir edebiyat platformu olduğu için bu şiiri burada yayınladım. Sadece bu şiir değil yazdığımı şiirlerin kahır ekseriyeti zaten kadına duyulan sevginin tezahürü değil mi? Saygılarımla...
Vatansın, namussun, bayraksın bizde Sen varsın zaferler bahşeden gizde Tarihe uzanan o şanlı izde Musul’sun, Turansın, Tuna’sın kadın
Canlı gömülürken gaflet uğruna Meta edilmişken şehvet uğruna Kurban edilirken nefret uğruna İslam’ın verdiği manasın kadın ........ sevgili Halit üstadım hem hecenin güzelliği hemde mana derinliği bakımından çok güzel bir çalışma kadınlar için ne söylense azdır dünya kadınlar gününde tüm kadınların yüzleri gülsün çıkar ve menfaat için değilde yar yaren sevgili ana evlat olarak baş tacı edilsinler saygılar
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.