0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2173
Okunma

Tarife kalkma beni bir şablona sokarak
Aklımdan geçenleri okuma huyun batsın!
Kulak ver kalemime, hecesine bakarak!
Mefkûrem ne, ülküm ne, sana bir bir anlatsın;
Adem’i atam bildim, toprağı özüm, mayam
"Akrabamdır" diyerek maymunluk taslamadım
Kur’an’dan ilham ile vücûda gelir hayam
Fanî olan cihana sırtımı yaslamadım
Kimseyi görmem hakir değişik diye ırkı
Bilirim ki her beşer hilkatın bir çiçeği
Tefekkür edebilmek! Budur insanın farkı
Cahili âlim yapmaz, kürk olsa giyeceği.
Menzili Hakk ayağın tozuyum, toprağıyım
Gönül kapımı çalan pay alır kısmetinden.
Kökleri derin olan bir çınar yaprağıyım
Irkımla iftihârım İslam’a hizmetinden!
Meramı ifadeye haz veren farklı türü
Bazen bir tek doğrunun sayısız tarifi var
Sevip yaradılanı Yaradandan ötürü
Bir gönül incitmemek; budur nezdimde şiar
"Eyvallah" deyip dilim, boynum yana yatsa da
Kükreyen sel olurum haksızlık karşısında.
Mel’un avanesiyla menfîyi dayatsa da
Filem müsbetle dolar hasletler çarşısında.
Bilirim ki bu demde bozuk olsa da düzen
Rehberi Resûl kişi yanlış limana varmaz!
Takvimle şaka olmaz, gelmişse vakt-i hazan
Yapraklar solar, düşer; ömürler başa sarmaz!
Kundağımdan kabire aşikâr benim türküm
Gönlümdeki bestemin, Allah bir der güftesi.
Kavramlar karışsa da değişmez asla ülküm
Yaradana kul olmak! Var mı bundan ötesi?
Hakka itaat gerek; isteyen olsun şaki
Karanlıktan hoşlanan güneşini taşlasın.
Nefsime nasihatım; öyle güzel yaşa ki;
Ölümsüz olan hayat, ölüm ile başlasın!
Mecit AKTÜRK