21
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
1555
Okunma
)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(-)(-)(-375-)(-)(-)(
ELİNDE KALDIK
Ozonu deldiler dünya yoruldu
Kısır bir döngünün belinde kaldık
Sanki bağlamaya zincir vuruldu
Ustamız veyselin telinde kaldık
Paslandı yürekler silinmez izi
Dosta gidenlerin tutmuyor dizi
Agustos sıcağı ısıtmaz bizi
Sanki zehmerinin yelinde kaldık
Benlik kalesini yıkamıyoruz
Kavğadan dövüşten bıkamıyoruz
Bataktan çamurdan çıkamıyoruz
Şu kızıl ırmağın selinde kaldık
Kemteri seninde dermanın bitti
Görüp yaşadığın canına yetti
O sıcak sevgiler yok oldu gitti
Haldan bilmezlerin elinde kaldık
AŞIK KEMTERİ
1945 Yılında Divriği’nin Karageban Nahiyesi Karsıcık Köyü’nde doğdu.12 günlükken babasını yitiren Ozan Kemteri, çok küçük yaşlardan başlayarak çeşitli işlerde çalıştı. Annesiyle birlikte bir süre Ankara’da yaşadı. Ancak birkaç yıl sonra yeniden köyüne döndü. Sonraki yıllarda ise yeniden göçerek önce Ankara’ya , 13 yıl sonra da İstanbul’a göçüp yerleşti. Kemteri ilk bağlama derslerini Aşık Hasan Turan’dan aldı.Türküler ve aşıklık geleneğine ilişkin ilk bilgileri annesinden öğrendi. Ayrıca İstanbul’daki teyzesinin kocası Bulut Dede’nin de aşıklık geleneği ve Alevilik konusunda önemli katkıları oldu.Sonraki yıllarda Aşık Daimi’nin de 7 yil yardımını gördü. İstanbul Unkapanı’ndaki saz evinde; ayrıca Aşık Mahzuni, Nesimi Çimen, Hüseyin Çırakman, İsmail İpek, Aşık Haydar, Aşık Yoksuli, Ali Kızıltuğ, Şekip Şahadoğru,Kul Ahmet, Muhlis Akarsu gibi birçok aşıka hizmet edip bilgisini pekiştirdi İstanbul’da geçen yıllardan sonra eşiyle birlikte Almanya’ya gitmek üzere başvuruda bulundu Önce eşi, birkaç ay sonra da kendisi Almanya’ya gitti. Eşi Aslıhan ALKAN’la yurt dışında yaşamaktadırlar. Aşık Kemteri’nin yayına hazır yaklaşık 434 şiiri bulunmaktadır.
KAYNAK:© BeKa Sitesi
)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(-)(-)(-375-)(-)(-)(
Sevda ateşinde öyle yandık ki
Kerem/le,Aslı’nın külünde kaldık
Anlatıldı yıllar yılı bu sevda
Tüm cümle alemin dilinde kaldık
Parlıyan yıldızım ışığım ayla
Sensiz geçer mi yar bir ömür böyle
Ben Mecnun’un oldum sen ise Leyla
En hazin sevdanın çölünde kaldık
Kim hayran olmaz ki güzel haslete
Gökten Mevla sevgileri çislete
Ulaşmak istedik biz de vuslata
Şirin/le, Ferhat’ın yolunda kaldık
Derler ya her zaman arayan bulur
Sevenin halinden sevenler bilir
Açmış goncaların kokusu gelir
Diyar-ı gülşenin il’inde kaldık
Sevdaydı elbette başım da dönen
Deli yüreğimdi bu aşka kanan
Koşarak sarınca beni de canan
Adeta sevginin selinde kaldık
Anlarsın bir kere sen aşık olsan
Onunla ağlayıp, onunla gülsen
Nasılda haykırdım sevgimi bilsen
O şeyda bülbülün gülünde kaldık
Lüzumsuz bir ırmak coşarya hani
Bu sevda ki bize Hâkkın ihsanı
Sessizce gelerek öpünce beni
Şad etti leb’inin balında kaldık
Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz
5.0
100% (17)