49
Yorum
34
Beğeni
5,0
Puan
2643
Okunma

Tılsımlı ellerimle
Terzi bozuntulu adamların, bitpazarından topladıkları esbapları
İliştiriyorum üstüme
Lime lime olmuş hatıraları; birden dökülüyor içinden, iş mi bu ya!
Geçmiş bir zamanı da, var ya!
Onları, ne etmeli?
Cılkı çıkmamış anların, ahlak kurallarıyla yaklaştıkça
İblisin kokuları geliyor burnuma, beni yarı yollar da boğmak istemiyle.
Lehte ve aleyhte ne varsa topluyor, soluksuz kuyulara yolluyorum
Genimin de kavgası, ne de muhteşem oluyor
Yıkılı veriyor; Hakk’ın buyrukları karşısında, cibilliyeti bozuk hainler
Çatık kaşlarımın kirpik okları, savruluveriyor
Bir aslanpençesini andırıyorum
Niçin gözlerim; seline kapılıp da ağlıyor, iş mi bu ya?
Zalimler kaçışırken
Ne de hoş oluyor!
Geri aldığım toprakların, o mutluluk dolu verimleri.
Ruhumun yıkıntısın da duruyor, pür pak hisleri
Çılgın isteklerin sıkıntısında, fırladığım zamanlar da sokağa
Gürültümün şamarına çarparak, zılgıtın da dağılıyor bulutlar
Gökyüzü hışımla sicimlerini, salıveriyor çorak tohumlara
Sonra her iniltisinde, korku davulları kulağımı deliyor; toprağın
An be an biraz da olsa, “İrem” bahçelerinin görkemine yaklaşıyor.
Bana ne faydası var ki, damlası bile değmiyor
Kaderin bir cilvesi mi bu, ekmeğime tuz konmaması?
Oysa ne düğü belirsiz tohum artıklarında; nimetler nimetin üstünde, iş mi bu ya!
Hicranlara boğularak, son çırpınışlarında yanan
Bir mahkûm, gibiyim
Demir parmaklılara; hizaya durdurulmuş vaziyette, kalakalmış acılarım
Bir an bile olsun; bir dinse ya, şu sızılarım
İnse ya üstümden; şu karabasanlar, iş mi bu ya!
İçim, bir kör yangından beter
Bir an da, olsa
Bir lahza; gözlerimi bir açabilsem ya huzurla, o bile bana yeter…
(02.03.2012)AZAP…
5.0
100% (47)