Söylesene cânefzâm;
Kaç cennet daha sunmalıyım,
Aramızdaki cehennemden arınmaya
Takriben kâfi miktar mı susmalıyım
Kaç od daha gerek âlemini yakmaya



Hangi darağacı daha kabildir;
Ruhumdan el ayak çekilişin mi
Can kıyımdan usulca gidişin mi
Hangi cihat akladı bizi
Gayrı kılıçtan geçir âhüzârımı



Bilincine düşmedi mi henüz;
Ruhum bedenime üflendiği andan itibaren
Adım kutlu kaderine caizdir
Tahtım şakaklarından ibaret
Bahtım devran döndükçe yazgındır
Mahir aklını bana devşir mütemadiyen
Otağını kur başım gözüm üstüne



Ben ki; varlığını yalnızlığından bile kıskanırım
Ne esmer gece ile üleşirim, ne de akça tan ile
Şems ile dahi paylaşmam güleçliğini…



Bu kaçıncı ölüm, visal bekleyişinde
Leylünehâr muhabbetin vebali
Sultan-ı Memnu mudur bedeli
Âb -ı ahmerim aşikâr görünmekte
Ukde mi kalacak meftuniyetimiz


Zinhar!
Men eyleme nur cemalinden süzülen ikbali
Şen olmaya cihan, âfet -i devrânına şen olmaya…




___Maşuk lügatinda ölüm abes sayılmaz___




Sultan-ı Memnu: Yasak sultanlık
Cânefzâ: cana can katan
Âhüzâr: ah edip inleme
Leylünehâr: gece gündüz.
Âb -ı ahmer: gözyaşı.. manalarında kullanılmıştır


Nazlı Tolun