3
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
914
Okunma
epik arayışların çıkmaz sokağında,
cephanesi zayıf imlalarında tükenmiş
hazinesi yerle yeksan olmuş şiirim.
kapım yıldırımlarla kırılalı,
bir başlığım bile yok.
soğuk ve yağmur sızısı iliklerimde
kara kışlar tünemiş bahar çiçeklerime
şu eldivensiz ellerimse garip
akım-sız ve çığ kütlelerine teslim
ulema koyaklarında şehrin…
serbest figanım var ellerimde, mezhebi
geniş deryalara açılan..
kaç ritim büyütür yüreğimin teli
şu modern çağ dedikleri
şifamı dağıtacak yarım yamalak öğretilerime
ama olsun…
gitarımın tınısında ararım buğulu sesini
bir tutam la-mi-nor le süsler,
hazin besteler yaparım..
ona da yetmiyorsa, omuzlarım gibi
düşürürüm kaleleri…
ey aşk-ı şiir! gidişatın Bağdat’ ta olsa
sora sora bulurum adresini.
Şems, Fuzuli, daha niceleri
adımlarından sorarım izlerini
Kaf yollarında sürgün Anka
nereye çevirdin yörüngeni
sorgudan kaçan sanık misali.
içi hınca hınç özlemle dolu
kabartma desenli yiğit kafesimden
göğsümden aldın mı icazeti…!?
şubat 2012
5.0
100% (5)