4
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1283
Okunma

Bir yolu olmalı; yolsuzluğun,
çivisi çıkmış arzın yıkım sesleri,
kırık parmak uçlarında, kan kesiği
Yüzler, ay tutulmasında
parçalanırken güneş..
Hiyerarşik beklentilere, anarşist dikteler silsilesi
Üç beş kalabalığın, yontma taşlarından; dozerli,
hasarsızlığın sertifika töreni.
Satılık kentin, kiralık yandaşlarını;
kovmayın. Asiller; neslimin nesline figanı;
sokağında fokurdayan asfaltta, fasulyeden mi
evleri, hegemonyası buysa mîrimin,
arada kalmışlığının intibası,
adım adım infilak ve dahası
zûldür bu canlara, ezilmişliğin yongası..
Şu bendinin suruna üfleyen kim!
Diline kılıf çalan sûfi,
Ağzının şekerliğinde zehir;
O dil ki külfet balına.
Kim çıkmış yörüngesinden anın!
Yolculuk mu var?
Arka sokağına mihrin..
ölünce mi sonlanır, topyekûn oligarşi
fikri hür vicdanı hür, değil mi milletim..
Mamak’ ta kayan mahalle, buz ve
pistinin assolistleri, makam verilenler
Koltuk sevdalısı kucak açınca, sanki
ciğerinden verecek, mağdur-e, say ki sokağın kedisi..
Ama ne;
Issız kentime dudak payı sükût
Tuzu yok, Ekmeğin;
Küf kokuyor, dün..
Hamurların mayası bozuk, şimdinin;
tadı, eski kaşar erimiş bedenlerde
sündürürmüş, kara vicdana kafi
sırça mabedin rölyef tutkusu
kin kusuyor, cehalet nü.. Tanrım!
ne pis kokuyor.. Bırakın bu
acının iyelerini;
demdir, döllene-dursun ufukta…
5.0
100% (6)