7
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1435
Okunma
“iki mısra arasında
bana bir boşluk bırak
olur ya bir gün
yine sana yazarım:” Jale Demirdöğen
Sevgili Jale, ömür törpüsüne kaç kez sürtünür acıyan bedenimiz, bırak nasırlı kalsın yazmaktan uslanmayan parmaklarımız…
Hayata dair…
Eğreti bir düş soyunacak teninin yangınında
hiçbir alev azalmadan girecek kuytularına
kurşun yemiş bir sızı inecek ılık ılık
sorgulamadan yaşayacaksın anı, utanmadan
sen ipekli ten içinde yorgun savaşçı
ömrünün coğrafyasını karışlarken yüreğin
kendinden geçecek ela çalkantısı gözlerin…
burada kalma atandan kalma üşürsün
iklimler sakladım koynuna hangisi çıkarsa
bir gün çağrılırsan serseri düşleri yıkma
elin böğürtlen çalarken aşk boyadın
dudağına sinmiş asilik bundan
bulaşma boyaşırsın alına moruna…
denizkızı bir serüvensin bütün kıyılar senin
dalma çıkamazsın yosun dolaşığından
derin ve gizli yerlerde yaşar inciler
içinde beyaz uykular saklı yatar sere serpe
bulmak bir muamma aşkın öyküsünü
martılar söyler belki yolu ya da rüzgara bak…
gümüş bir kemerdir hayatın örsü
sıktıkça belini daralır özlemin çemberi
bir zaman çocuktuk gözleri güneş kokan
saçımızda dururdu babaların sıcak eli
oysa yitirmek şiir açan gülleri
bahçende büyütme inatlı kardelenleri…
Yarın bayram ben toprağı öpeceğim, sen öpebilirsin belki elini…
Bırak uçsun güvercinin beyazı ...
Sevgilerimle Jale...