8
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1097
Okunma
durdurun şunu
yürümüyor bu dümeni kırık tekne üflemekle
mahkum rüzgara varmak için en yakın limana
harcama nefesini boşa demesin kimse bana
boşa üflemedim alnımın teriydi nefeslediğim
berrak görünümlü dibi çamurlu denizler
batık gemiler ve kalan leşlerdi payıma düşenler
damgasını vurdukça aydınlık süzülmemiş dar gönüller
at sürüsünün nalları altında ezildi karıncalarım
ve bağıramadım acıdan
şimdi inzivaya çektiğim günlerin koynunda
haykırışlarım ağlıyor ayrı ayrı mısralaşıyor
alın teri bir küçük damla koca okyanusta olmasa
eksik kalır mı bir apaz su olsa da taşar mı denizler
kızgın ateş altında alnımdan akarken kan damlası
kendi boşluğunu dolduramayan koca okyanus taştı
ve gün geldi nem kustu ellerimle yarattığım güneşler
paçavraya sarılı içi boş kemiklerdi seçtiklerim
bu yüzden yüreğimi karanlığa mahkum ettim
ne zaman ki kalmadı pembe yalanlar
durdu yürek kıpırtısı soluklanmak için iki nefes
fazla değildi acısı gerçekten kendi kendimi
kandırdığımı yüksek sesle telaffuz etmekten
Blackless