1
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
1213
Okunma
Eski bir ayrılığın
soğukluğundan geçiyor yankıları kalbimin
Uçurumlarında dudaklarının
farklı bir dil, farklı bir lâhza
yetişiyor
sınırdışı sesleniyorlar
her şey nü
her şey nü
her şey nü
saçlarından sarılmış bir kuş yuvası
konuyorsun kirpiklerime
ıslak
ıslak ve tüylü bir geceden
seni örtüyorum
tanışılmışlığın mecazi anlamını
gözlerine çizmiş tanrı
bakıyorsun
aşk ölümden önce geçmiyor
sözlüklerde
lehçe sığınıyor buğday sarısına
çözülüyorum
ölüme davet etmek
uçurumuna atlamak oluyor uykularımın
ölümcül karanlıklar sere serpeyken
uyuşamıyoruz
ihtiyaç haddinden fazlasıyla büyüyor
işte şimdi
gözlerinden ne koparsa ver lütfen
bakırdan bir kap da olurum hem
yüklenirsin omuzlarıma bir kelebek ömrü kadar
ithal bir aşk olursun hem
seni koparamam...
Merve Taşçı /17.02.2012