29
Yorum
19
Beğeni
5,0
Puan
2397
Okunma

Bir göz verdin o yâre; yeşile çalan ela
Bakışı yürek yakar, sevdası ise bela
İki belik halinde örgülü, sırma gibi
Saçı uzar belinde; can dili benzer bala
Ses var sesi bastırır, sınırları aşarken
Güzel, adam astırır; ölüm ondansa âlâ
Sen ey ceylan bakışlı; dağlarda ürkek maral
Gözlerini süzersin, bakışın benzer lâl’e
Bağrımda yanıp durur, hiç sönmeyen bir ateş
Kalbim de anıp durur yâr’de takılıp al’a...
Yüreğini hapsetmiş yer altında zindana
Ne kadar uğraşsan da zapt edilmez bu kale
Sevgileri sonsuzdur her gün çifte kumrular
Eşleriyle birlikte gelip konarlar dala
Tabiatın rengini gözler daim tararken
Bulmak için dengini, benzerler hep hamala
Bir nefis ki meyletmez kapılmaz boş cezbeye
Hakk’ı da zail etmez, kıymet vermez hiç mala
Okunurken duyunca yanık müezzin sesi
Bildiklere sorarsın: “Acep kimin bu sala?”
Göçme vakti gelince sevdiğini bırakıp
Beklersin musallada sonra binersin sala
Güneri Yıldız (Elazığ, 25.08.2011)
5.0
100% (26)