30
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
2378
Okunma

Hafızanı silerek önceki yaşadıklarını unutacaksın
Takılmayacaksın asla ufak kırıntılara
Hız alacaksın her darbeden
İleri fırlamak üzere yıldırım olup
Yayı boşalmış bir ok belki de…
Hafızanı yok sayarak kaldırıp bir kenara atacaksın
Dumansız bir gökyüzü bulabilirsen, sığın
Sahibine sığınır gibi,
Temiz bir yağmur yağarsa bulutlardan
Bulaşmadan toza, dumana;
Dünyanın kirinden pasından arın
Soğur iyice ananın ak sütü gibi
Ve ne olursa olsun hiçbir zaman boş verme
Tutun içindeki merhamete yığın yığın
İmkân bulabilirsen çık, dolaş bir bir başka diyarları
Türlü dertle uğraşan insanları tanı
Her yörenin güneşinde ısın, suyundan iç;
Rüzgârında savrul
Ve gör ki insan her yerde aynıdır;
-İnsan, insandır-
Sadece algılar farklı
Sen farklılıkları tanı
Kimseye el açma, kendi yağında kavrul…
Hiçbir zorluktan yılma, vazgeçme
Tutun hayata,
Ağaçlara bak;
Yaprakları hışırdatırken bahar rüzgârları
Dallarda öten kuşları seyret; sevişmeleri eşliğinde
Derelerde kurbağalar bağrışırken, dinle
Geçmesin zaman yata yata
Zaman zaman varoşlara da uğramalısın
Maişet derdiyle çile çekenlere…,
Buruk, kırışık yüzlere bak
İhtiyarı, genci; kadını, erkeği; kızları, oğlanları gör
Ve yüzlerde feri sönmüş gözlere bak
Kızların acemi sevişlerine karşılık,
Ürkek ve kaba sevişleri var oğlanların
İzle; elinden geliyorsa içine gir, toplumunla yaşa…
Hor görme, sövme kimseye,
Yaşarken düşme ateşe…
Sormadığın dostlarını ara, sorulmadığına nispetle
Sonra; oturup bir kenara, mesela bir şadırvanı seyret
Asırlara direnmiş bir mabedin
Nice ölümsüz aşklara şahitlik etmiş taş duvarları gölgesine uzan,
Bütün hayatını düşünüp, muhasebe yap
Hatalarının pişmanlığı yüzüne yansırken, dile de vursun
Yeni bir yol girişinde,
Yenilenmiş bir ruhla dol
Ve kendine güveni yeniden kazan
İçinde huzur bularak…
Güneri Yıldız (Elazığ, 24.12.2011)
5.0
100% (25)