7
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
2172
Okunma
Islık çalarak gelir, her gece yılan dili
İhaneti anlamam vefadan sor sevgili
Bir yare tutkuluyum adını bilmediğim
Saçını bile bir kez okşayıp, sevmediğim
ne yoldaşlığımız var, ne de evdeş olmadık
Bir seyyare gibiyiz, diz çöküp de kalmadık
Aşk bir gönül işidir vurulursun bakmadan
O yağarken her gece, ıslanırsın bıkmadan
Tarıyorum saçımı saçlarının yerine
Ben artık sen olmuşum bakmadan gözlerine
Kumlar kadar kızgınım ve toprak kadar serin
Kırk yıllık sadakat bu almadan bir aferin
Kılıçtan kim anlarmış yalnız görüp kınını
Anlıyorum diyenin karışlarım alnını
Kuş bile habersizdir taşırken kanadını
Anlamak değildir ki ada yazmak adını
Dünyalar bağışlardın düşseydin kollarıma
Bir kez de gül dikseydin n’olurdu yollarıma
Özlemler biçiyorum usanmadan, bıkmadan
Bu bir yetim hakkıdır sevmiş isem bakmadan
Yine de sen aldırma şikayet içindir dil
Karanlığıma düşen nazenin ince kandil
Ben kaldım karanlığın azı dişli tek açı
Uzadıkça uzuyor gecenin siyah saçı
Vefa beyaz bayraklı salınan bir gemidir
İhanet dediğimiz bir demir leblebidir
Demir atmasa bile geçer el sallayarak
Kendini yer de ömür dişlerine kıyarak
Hayrettin YAZICI
5.0
100% (10)