12
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
2338
Okunma

kadın hakimi oldu sonunda
kendi yabanıl övüngenliğinin
kırdı kendine kalemi
kalbindeki kamburu
bir deveye yükledi
çöl oldu düşleri
pes etmedi…
hüznü gülüşe döndükten sonra
açıldı bir jiletin koynuna sakladığı kesikleri
her elinde bin kağıt kesiği
onları da yaradan saymadı
yine yazdı
her yer kırmızı...
yani iflah olmaz yaralar almadı
yaralanmayacak denli zırhlar kuşandı
üşümedi
çünkü
bir adamdan bir diğerine
çıkmadan o yolculuğa
üstüne hep kalın şeyler alırdı
inanç ve güven gibi
ama onları da hep
o zırhın altında sakladı
ağırdı…
her gece yerçekimsiz bir düzlemde
yani bulutların da üstünde
ip atlardı
evet
kendini ipini yine hep kendi sallardı
takati kalmadı..
içindeki kafesler ve ruhtan sıyrık o ten
girdiği her sokağın tortusu
tutkusu olurdu
ruhsuzdu…
ve yine kendi kaldırımında
yalınayak basardı Arnavut taşlarına
her adım kuşku tarlası
her adım soğuk
istediğinde bedeni bir kanat sıcaklığı
üstüne üşüşen kargaları
yine hep kendi kovardı
yanıldı…
kadın
yüzü çıkmaz sokaktı
bulamadı
ne olursa olsun o sokağa dalacak
o sokakta
sonsuza dek kalacak
o kararlı adamı
yani kadın...
hep kendine kadındı!
jir-fhrn
5.0
100% (20)