ben diyeyim sarý sen de
kýrmýzý uçlarýnda buklelerin bin bir ýþýk huzmesi
omuz baþýna uzanmýþ
gecenin karasý
sakýz gibi çiðnerken her soluðumda
yüreðimi aðzýnda
utanmadan yayýlýyor karþýda
bu iþve bu endam asya
kendini attýn çýkmadan kýrkýn koynuna
sokaklarýn
kalmadý mý kanatacak yürek senin kýyýda
þimdi loðusa yataðýnda olmalýydýn ayrýlýðýn
kandým haným hanýmcýklýðýna masumiyetin
çelerken aklýný kýrýklarýný süpüren hayallerimin
kendi kendinin yoldaþý þimdi her biri
çaresizlikten coþtu bu nedamet mevsimi
çekilmiyor kaprisli esintiler yapýþtýkça dudaklarýma
sularým kendi topraklarýna
yumru yumru bastýrýlmýþ kanamalar boðazýmda
oturuyor incir aðacý kök saldý
aþkýmýn üstüne
meyvesini döküyor
uzattýkça yakamoz bacaklarýný ucuna kirpiklerimin
deðiyor rüzgârýyla suratýma tuzu teninin
deðme asya damarýmda acýsý zehir gibi
akýyor inzivaya çekilen günlerin son demleri
çeþit çeþit hýrka geçirsen de üstüne
bir daha
göz göze gelme benimle
son konuþan martýnýn
sýrtýný dayadýðý rüzgâr kýrdý kanatlarýný
yeter kendi safýna çekil asya zaten
bir yarým uyuyor senin koynunda
Blackless