18
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
2703
Okunma
Geride Kaldı
Avrupalı olduk köyü unuttuk
Dara düştüğümüz geride kaldı
Tarlada bahçede sarı sıcakta
Ayran içtiğimiz geride kaldı
Nerde hani kara yapı haneler
Geçti o günlerde o zor seneler
Kupkuru tarlada cılız sebzeler
Sebze seçtiğimiz geride kaldı
Gölge yapar idik kuru dallardan
Zalim kullar anlamazdı hallerden
Diz boyu karlardan çamur yollardan
Gelip geçtiğimiz geride kaldı
Günde kendimizi tarlada yorup
Feleğe kahredip çıkar yol sorup
Hocaya dedeye dermana varıp
Dertler deştiğimiz geride kaldı
Gürani der sanki uyandık düşten
Ayrıldık dostlardan kardeşten eşten
Ağustosta ırgatlıkta güneşten
Yanıp piştiğimiz geride kaldı
Gürani Doğan
1956 yılında,Çorum ili Sungurlu İlçesi’nin Kamışlı köyünde doğdu. Asıl adı İsmail Doğan Kamışlı’dır. Küçük yaşlarda aşıklık geleneğini ve bağlama çalmayı öğrenmeye başladı. Önce dayısı aracılığıyla sonra da Sungurlu’nun Kemalli köyünden Aşık Yarebülbül’ün yardımıyla bağlama ve geleneğe ilişkin bilgisini pekiştirdi.
Ortaokul yıllarından beri şiir yazan Aşık Gürani, köylerine gelip giden aşıklar aracılığıyla da birçok yöre tavrı ve deyişi öğrendi. 1974 yılında Almanya’ya yerleşti.
Aşık Gürani, kendi şiirlerinin yanında başka aşıkların şiirleri ve yaşamlarından kesitler veren kitap çalışmaları da yapmaktadır.
Avrupa’nın çeşitli yerlerinde kültür etkinliklerine katılan Aşık Gürani, kendi şiir ve deyişlerini seslendirmesinin dışında Türkiye’nin çeşitli yörelerinden de birçok türküyü arşivlere aktardı.
Sevdadan toplumsal taşlamaya dek her konuyu işleyen Gürani, yaşadığı bölgedeki aşıklara ilişkin Bal Çiçekleri (1995), Aşık Dursune Bacı’nın yaşamı üzerine Gül Olmak İstedim (1995), Aşık Yarebülbül’e ilişkin Aşık Yarebülbül. Yaşamı ve Şiirleri (2002) ve Alevilikte Ön Bilgiler ve Cem, Zakirlik (1998) adlı araştırmalarının yanında, şiirlerinin bir bölümünü Sevgi Kuşağı (1993) adlı kitapta topladı.
--------------------------------------------------------------------------------
)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(-)(-)(-336-)(-)(-)(
Ekmek bulsak katığımız olmazdı
Candan geçtiğimiz geride kaldı
Yamalı pantalon naylondan pabuç
Kayıp düştüğümüz geride kaldı
Öküz,kağnı saatlerce giderdik
Kazanırsak borcumuzu öderdik
Yumuk kozalardan pamuk diderdik
Ekin biçtiğimiz geride kaldı
Otuz santim idi tahılın boyu
Ancak geceleri görürdük köyü
Testiye, seneğe koyarak suyu
Sıcak içtiğimiz geride kaldı
Uzun kış gecesi olmazdı sabah
Doktor yok hastadan yükselirdi ah
Genç yaşta ölene çekerdik eyvah
Zoru seçtiğimiz geride kaldı
Bulut bile dolanmazken havada
Ağustos ayında sıcak ovada
Su bile biterken boduç, kovada
İşten kaçtığımız geride kaldı
Su içmeye iner idik dereye
Tütün,kül basardık elde yaraya
Tahta kurusuna, bit’e, pireye
Savaş açtığımız geride kaldı
Lüzumsuz bahsetti,biber tuzundan
Ne cilveler gördü köylü kızından
Komşularla tavuk, köpek yüzünden
Ateş, saçtığımız geride kaldı
Sadık Dağdeviren
Aşık Lüzumsuz
SENİK:Ağaçtan yapılan ve su doldurmaya yarayan kap
BODUÇ:Topraktan yapılan,testinin küçüğü,tek sapı olan su kabı
5.0
100% (13)