0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1216
Okunma
hiç köy okumadım
icardaydı gönül katarım
karsız mezraları düş pazarında ararım
duygu nadasını yarım bıraktı kağnılar
donmuş güz mahsulünün maktulüymüş ilhâmlar
sarardı yarısı gecenin yarısı gözü yaşlar
köy yüzünde kokmuyordu amberi mevsim hep burukmuş baharlar
sönüyormuş sevda bozkırı şavkı göl mavisi aşklar
..,
gün eriyor daha yazmadım muradım
içimden geçen kınalı vagonu son dörtlüğe karaladım
kuşluk vaktinin ihtiyacıymış öğrenmek
sessizlikte duyururmuş sesini rüzgar
toprak yükseldikçe sertleşirmiş yel ile
bir masal varmış hakikati söyleyen
vuslat kelâmıyla kaldırırmış sevdayı yerden
ama
buraya ait değilmiş beden
zamansızlık yoldaşı kaf dağında dinlenen
kaçak yağmurlara özenen
bulut rengin/deymiş teni
alakasındaymış
ağasız efelerle rüyaların seymeni
başınızı yolmadan götürün diyormuş beni
hüzün süslü yemeni
feo/dalından çiçeğiyle düşmüş eli
namusun ederiymiş bir kurşun hediyeli
yıldızı kaymış alnından tutamamış perçemi
kırsalın sırrını içmiş kandan avaz gözleri
b/ağlanmış yemeni
dualara küsmüş yağmur
göğün kızgın derisi dokunmuş toprağın yarasına
ipekten bir göz meyletmiş çorağına
püsküllüymüş gölgesi
acıya ilaç kisvesi
pullarıyla minesi
köy yeri köylük yeri
güneşin harman yeri
içinde yanmış sesi
kırılmış ak deseni
özü tozlu yemeni
yemeni sözün yeli
köy ise bahaneydi
kandırılmaya gönüllü varlık insan
ya seline kapılmaya
ya rüzgarında savrulmaya
seçmediği yazgıyla
usul usul yanmaya
geliyormuş dünyaya
5.0
100% (2)