26
Yorum
13
Beğeni
5,0
Puan
1958
Okunma

Yüzünde belli belirsiz gülümseme
Dudaklarında sus pus bir ifade
Adımları ağır aksak götürürdü bazen geriye
Tüm gemileri yakmıştı gözlerinde
Kim bilirdi ki kim diye
Firuze...
Sonbahar vurgunuydu belli ki
Bir oraya, bir buraya suskun peri
Teveccühünüz demese de dili
Savruk sayfalardan toplardı hayallerini
Bir abaküsün boncuklarında sayıyordu dünlerini
Firuze...
Anlam veremediği imlalar vardı hecelerinde
Verilen rolün gereği
düşünüldü
Çok uzun yollardan yüründü
Bilenlerin heybesinde
Bilmezlerin meçhulünde gömüldü
Güçlü müydü..?
Hangi sayının kareköküne bölündü..?
Türlü nedenlerin içinde
Dünyalar taşımıştı omuzlarının üstünde
Firuze...
Pakça bir tayf gibi dolaşır hayli zamandır
Oysa ne gemiler yakmıştı gözlerinde
Dudaklarında çok eskiden kalma ezgiler
Mevla’m neylerse güzel eyler
Yıldırmaz seni dalgalar, hırçın denizler
Bahar kelebeği, karpuz kabuğundan gemisi..
Firuze...
Bu ne rast
Binlerce yıldızdan sonat
Yakışmış sürmeler gözlerine
Demek maskeni taktın yine yüzüne
Haydi gülümse...
Firuze...
HAZAN..
5.0
100% (28)