10
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
1375
Okunma
Gözlerini kapa
Rüyalarından bir düş tut
Sakın bana söyleme
Bir umutsuzluğun daha beraat etmesi mi?
yine bir cenaze gecenin sırtında
yine üzgün üzgün cümleler
boynumuz eğik
dua ağacı sonbaharını emziriyor
ne kadar kayıbız masamızda
kuzeyden gelecek kül kuşları haber bırakmışlar
ertelemişler göçlerini omzumuza
belki o çöl gölü
konuşmayı yeni öğrenen damlaları
evlatlık edinirse geleceklermiş
bütün bunlar
kozasını çoktan yırtmış
kırılgan aynalarımızın
çiftleşme döneminde oluyor
ellerin dikenli teller gibi işte
şimdi tutsam
kanayacak sanki umutlarım
yüreğinin sınırını geçmeye çalışırken
sanki “dur” sesini duyacağım senden
“dur”
“dur yoksa ağlarsın”
"arzularını yere bırak"
"ve yavaşça çömel"
diyeceksin hissediyorum
Sanki biraz daha durursam bu masada
Gözlerinin rengi önündeki kitaba akacak
Akacak da telaş edip kaçacak gibi kitaptaki harfler
Ardından başroldeki kadın erkek terk edecek romanını
Geriye bir son söz kalacak sanki
Biz gittikten sonra
O ödeyecek hesabı belki de
Sen yine de kapa gözlerini
Yine de bir düş tut rüyalarından
Kime niyet kime kısmet
“dünyalar benim olacak” zamanımı çoktan geçtim neyse ki
Bir düş tut bana ver
Sonra usulca sıvazla sessizliğimi
O yeter bana
Bu talihsiz ayrılık piyangosundan…
Oktay Coşar
5.0
100% (22)